Maceralı, uzak rotalar için tasarlanan 77 metrelik La Datcha, alışılmışın dışında görünümüyle göz alıcı bir süperyat.
Anastasia Yushkova, kendisinin çekici yanlarını sizin için keşfediyor
Rusça ‘datcha’ kelimesi, “kırsalda ikinci bir ev” anlamına geliyor. Fransızca’da kullanılan tanımlama ifadesi ‘la’ ile bir parça zariflik de katılmış. La Datcha, Damen Yachting’in yeni SeaXplorer ürün gamına ait 77 metrelik tekne için kesinlikle uygun bir isim gibi görünüyor. Çünkü La Datcha, Akdeniz koyları için yeterince sofistike olsa da aynı zamanda uzak maceralar yaşamak adına üretildi.
Tekne sahibi Oleg Tinkov, her ne kadar teknede vakit geçirmeyi planlasa da aynı zamanda La Datcha’nın gelir elde etmesini de ilk günden itibaren açıkça belirtti. Tinkov, en dikkat çekeni online Tinkoff Bank olmak üzere birçok marka yaratmasıyla bilinen bir girişimci. La Datcha Tinkoff Collection, spor temalı lüks butik otellerini, Fransız Alpler’indeki Val Thorens ve Courchevel’deki kayak dağ evlerini, Aşağı Kaliforniya, Cabo San Lucas’daki villalarını (açık deniz balıkçılığı ve su sporları için ideal) içeriyor. Buradaki ultra lüks keşif yatı, portföye son eklenen seçenek oldu. Bu tekneyle birlikte Rusya’nın uzak doğusundaki Kamçatka, Antarktika ve Papua Yeni Gine gibi uzak bölgelere charter için tercih edilebiliyor.
Şu anda Londra’da bulunan Tinkov, Güney Sibirya’da bir kömür madeni kasabasında doğdu. Bir süre Amerika’da yaşadı ve Berkeley, Kaliforniya Üniversitesi’nde okudu. Madagaskar’dan Grönland’a dünyayı kapsamlı şekilde dolaştı. Yat konusundaki deneyimi de oldukça fazla. Bunlar arasında bir Pershing yatı kullanarak İtalya, Forte dei Marmi’deki La Datcha palazzo konuklarını eğlendirmekten, Seyşeller ve Maldivler’de süperyat charter’larına kadar birçok deneyim var.
La Datcha Tinkoff Collection’ın pazarlama ve satış direktörü Dasha Tinkova, “Bir dönem buz kıran dahi kiraladık” diyor. Ekstrem sporlara tutkusu olan Tinkov, heliski’yi çok seviyor. Alpleri keşfettikten sonra başka yerler aramaya başladı ve kısa süre sonra Kamçatka veya Alaska gibi yerlere gitmenin en iyi yolunun bir süperyatla yolculuk yapmak olduğunun farkına vardı. Peki ama bu nasıl bir süperyat olmalıydı?
Amels’in ana şirketi Damen Yachting’in genel müdürü Rose Damen bu süreci şöyle hatırlıyor: “Oleg Tinkov bir süredir yat almayı düşünüyordu ve balta başı pruvasıyla Amels 199 [artık Amels 206] Limited Edition tasarımlarının temiz dikey çizgilerini beğeniyordu. SeaXplorer konseptini gördükten sonra gözünü bu tasarıma dikti.” Keşif yatları patlamasının başlangıcında doğan SeaXplorer konsepti, uzak deniz maceraları için tasarlandı. İlk gövde olan 62 metrelik Anawa, 2019’un Ekim ayında suya indirildi. Damen, “SeaXplorer’ı geliştirirken yeni IMO Kutup Kodunu ve Buz Sınıfı’nı dikkate aldık” diyor. Bu yüzden gövde içine alınabilir dengeleyiciler ve sürüklenen buz kütlelerine, su altındaki kütüklere dayanabilecek şekilde güçlendirilmiş bir sahip oldu. Bununla birlikte kapatılmış köprü üstü kanatları panoramik bir manzara sunuyor ve nöbetçilerin kötü hava şartlarından korunmasını sağlıyor.
Tinkov, SeaXplorer tasarımının 65 metrelik bir varyasyonunu düşünürken, kısa süre sonra sadece tek bir helikopter taşıyabileceğini ve bunun planları için yeterli olmadığını fark etti. La Datcha’nın genel müdürü olan Stefano Feltrin, keşif teknesinin tasarımı ve yapımını denetleyen teknik süpervizör olarak görev yaptı. Kendisi, Tinkov’un ihtiyaç duyduklarını şöyle açıklıyor: “Kurtarma hizmetlerinin dışında da yer alacağımız için güvenlik sebebiyle aynı anda iki helikopter uçurabilme yeteneğimiz olmalıydı.
Antarktika’daysa yönetmeliklere göre heliski veya heli-safari için iki helikopter gerekiyor. Bu yüzden 72 metre uzunluğu tercih ettik. Bu daha sonra dalış merkezi ve deniz altı operasyonları da dahil olmak üzere kapsamlı su sporları için 77 metreye uzatıldı.”
Bu, La Datcha için hayati öneme sahipti: Uzak bölgelere gidebilmesinin yanı sıra, hedefe vardıklarında yardımcı tekneler ve oyuncaklarıyla konuklarını eğlendirebilmesiydi. Bu amaçla Fassmer tarafından üretilen 9,26 metrelik özel özel kurtarma botu/limuzin yardımcı teknesi, ana geminin açık bölümüne yerleştirildi ve dış tasarımı kusursuz şekilde tamamladı. Tekne sahibinin verdiği direktife göre tasarlanan yardımcı tekne, La Datcha’nın tarzına ve rengine göre şekillendirildi.
Keşif için bu kadar özelliği taşıması adına, geleneksel süperyat düzeni önemli ölçüde revize edildi. Ana kamaranın arka bölümü kapatıldı ve tamamen fonksiyonel bir çalışma alanına dönüştürüldü. Burada Insider Yachts tarafından yapılan ve gövde kapısından suya indirilen 9,10 metrelik bir RIB yardımcı tekne garajı yer alıyor. Ayrıca iki Airbus H125 helikopter, bir asansörle yükseltilerek, üst arka güvertede tam sertifikalı uçuş güvertesine getiriliyor. Bu düzen, mürettebatın yardımcı tekneleri suya indirmesine ve helikopterleri uçuş için hızlı bir şekilde hazırlamasına izin veriyor. Yakıt ikmaliyse yaklaşık 10.000 litre jet yakıtı taşıyan bir tanktan yapılıyor. Bu da yaklaşık 40 saatlik uçuşa veya 5.000 deniz mili menzile denk geliyor.
Damen Yachting tarafından, SeaXplorer ürün gamını geliştirmek için bir partner olarak seçilen EYOS Expeditions’tan Rob McCallum, teknenin özelliklerinden söz ediyor: “Kıyıya yakın olmayan seyir alanlarında bu yat uzun süre rahat bir şekilde kullanılabiliyor ve kendi kendine yeterli olabiliyor. Bu anlayış, teknenin tasarımından, tekne sahibinin ve konuk alanlarının yapılmasına kadar her yerde uygulandı. İhtiyaç duyulabilecek tüm ekipmanları ve malzemeyi taşıyabiliyor. Böylece bu tekne macera için adeta bir fırlatma rampasına dönüşüyor.”
Son 20 yılda uzak bölgelerde 1.500’den fazla keşif tamamlayan EYOS, La Datcha dahil her SeaXplorer’ın gerçekten yetenekli bir tekne olması adına 155 kadar tasarım özelliği önerdi ve gerçekleştirdi.
La Datcha tasarımcıları Azure için asıl zorluk, yüksek potansiyele sahip bu güçlü geminin, dinamik görünmesini ve güzel oranlara sahip olmasını sağlamaktı. Azure’nin direktörü Erik Spek, SeaXplorer tasarımının başlangıcında Damen Yachting’dan gelen ilk brifingin “Damen Sea Axe gövdesinin ve çizgilerinin gücünü ve mirasını, Amels’in geleneksel güzelliğiyle birleştirerek, ortaya güçlü, baş döndüren bir hibrit yaratmak” şeklinde olduğunu anlatıyor. Ayrıca Erik Spek, bunu yaparken teknenin Damen Yachting filosunun bir parçası olduğunun da açıkça belli olmasının istendiğini belirtiyor. Azure, tasarımı yaparken kutup buzullarının pürüzlü kenarlarındaki ışık ve gölge oyunlarından ilham aldı.
La Datcha içeride altı güverteye sahip ve 14 metrelik genişliğin katkısıyla, etkileyici 2,560 GT’lik bir hacim sunuyor. Üst güvertenin merkez bölümü ana salonu ve bitişik kileriyle iç/dış yemek salonunu içeriyor. Köprü üstü güvertesi bir salona ve bir başka yemek alanına sahip. Konuk kamaralarıysa ana ve üst güvertede ön bölümde yer alıyor. Ana güvertenin en önündeyse ana süit bulunuyor.
Alt güvertenin arkasında spa ve spor salonuyla bir wellness merkezi yer alıyor. Ön tarafında, mürettebat ve görevliler için 10 adet ikiz yataklı kamara, keşif personeli için üç adet ikiz yataklı kamara bulunuyor. Bu kategoride resmi olarak gerekli olan hastane, tam karantina tesislerini, özel klima ve kanalizasyon sistemlerini içeriyor. Muhtemelen La Datcha’nın en etkileyici özelliği, üst güvertede pruvadaki kapalı gözlem salonu. 270 derecelik panoramik görüş açısı ve bitişikteki açık güvertesiyle konukların manzaranın tadını çıkarmasını sağlıyor. Bu alan, nöbetçilerin ileriyi görebilmesi ve tekneyi güvenli bir şekilde kontrol etmesi adına tasarlandı; aynı zamanda konuklar da buranın harika manzarasından yararlanabiliyorlar.
Yazının devamı Boat International Türkiye mayıs sayısında.
Keyifli okumalar!
https://dergilik.com.tr/magazine/boat-international-17-0/61496
Comments are closed