Mürettebatın emrine amade heliped ve özel jet terminallerinden kayak merkezlerine kadar pek çok hizmeti barındıran modern marinalar yalnızca bir bağlama yerinden çok daha fazlası. Sophia Wilson marinacılığın gelişimini keşfediyor.
Bir marinanın öncelikli amacı aslında çok pratik: yakıt almak, yiyecek depolamak, yat tamir etmek. Fakat son yirmi yılda endüstride inanılmaz değişimler yaşandı ki, kimi marina tek başına birer destinasyon halini alarak bugün tekne sahipleri ve mürettebatın ilgi odağı oldu.
Yeni destinasyon marinaları lüks spa hizmeti, tasarım etiketli ürünler, Michelin yıldızlı restoranlar ve ayrıcalıklı gayrimenkul fırsatlarıyla ticaret merkezi haline dönüşüyor. “Marinalar artık bir yatı bağlama yerinden çok daha fazlası” diyor Camper & Nicholsons Marinaları’nın işletme müdürü Dan Hughes. “Tekne sahipleri, kaptanlar ve mürettebatları daha fazlasını arıyor. Kendilerini özel hissetmek isterken standard olan güvenlik ve mahremiyeti de gözden kaçırmıyorlar. Bu da onların marinalar tarafından sunulan hizmet ve deneyimi almaları için bir nedene oluşturuyor.”
Destinasyon marinalarının büyümesine özellikle kıyı yerleşkelerinde şahit oluyoruz. 2014’te kapılarını açan Porto Montenegro bunun önemli örneklerinden biri. Peter Munk’ın milyon sterlinleri bulan yatırımı eski bir denizci üssünü nefes kesen bir marina kasabaya dönüştürdü. Bölgede Karadağ’ın ilk yatılı okulu, Knightsbridge Schools International ve denizcilik müzesi de yer alıyor. “Kapsamlı bir hizmet, iyi bir yönetim ve doğru pazarlanan bir marina turizmin de odak noktası oluyor ki, bu gelişim bölgenin ekonomisine de yansıyor” diyor Hughes. Pek çok yenilik halihazırda üretim aşamasında. Yine Karadağ’da olan Portonovi’de yapılan 650 milyon Euro’luk büyüme planında 1.8 milyon metrekarelik alana sahip Dubai Harbour’a kadar (solda) pek çok proje bu trendin devam edeceğini gösteriyor.
Şimdiye dek tecrübe edilen keskin değişimlere rağmen endüstri gelişime oldukça açık. Bundaki temel etken ise süperyat boylarının her geçen gün artıyor olması. “Marinalar önümüzdeki birkaç yıl içerisinde boyu 80 metreyi aşan yatlara ev sahipliği yapabilecek nitelikte olmalı” diyor Barselona’daki OneOcean Port Vell’in genel müdürü Paul Cook. “Büyük yatların bağlama alanlarında epey bir eksiklik var. Yer açılmazsa zorluk yaşanacaktır.”
Öte yandan Hughes daha büyük bağlama alanlarının azlığının yenilikçi modern mimariyle çözüme kavuşturulabileceğine inanıyor. “Tasarımdaki fazlalığı ortadan kaldırıp aynı bağlama noktasında büyük yatları da alabilecek esnek alanlar yaratmak marina yöneticilerine de belli bir esneklik kazandırıyor” diyor. St Kitts’teki Christophe Harbour’ın kurucusu ve aynı zamanda bir süperyat sahibi olan Charles “Buddy” Darby de teknolojinin marinaların gelişiminde önemli bir etken olduğu konusunda hemfikir. “Bilim, mühendislik ve teknolojideki gelişimle birlikte marina mimarisinin alabileceği hali düşünmek bile heyecan verici” diyor. “Kıyılarda neler yapılabileceğini görmeye başlıyoruz. Biraz daha geleceğe bakarsak, robotların da mühendislik ve bakım anlamında büyük bir rol oynayacağını görebiliriz. Hizmetler şüphesiz ki gelişim göserecektir.”
Tekne sahipleri, kaptanlar ve mürettebat için yeşil temalı yaşam da giderek büyük bir önem kazanıyor. “Yalnızca artıkları geri dönüşümle değerlendirmeyen” diye söze başlıyor Hughes, “fakat aynı zamanda günlük çalışmalarında marin ekosistemi korumaya yönelik hareket eden marinalar, yatı bağlayacak yer ararken alınacak kararlarda listenin başında olmalı.” St Kitts’te Darby de buna benzer bir trende tanıklık ediyor: “Marin ekolojisini korumaya ve yenilemeye yönelik bir sorumluluk örneğine şahit oluyoruz. Marina endüstrisi büyüme gösterdikçe, çevreye karşı da daha duyarlı ve ilgili olmak gerekiyor.”
Geleceğin destinasyonları…
1. DUBAI
Dubai Harbour
Dubai’nin yat kapasitesini yüzde 50 oranda artırmak üzere tasarlanan, 1.8 milyon metrekarelik alana sahip Dubai Harbour’da 135 metre uzunluğunda bir fener inşa ediliyor. Dünyaca ünlü Palm Island’ın yanıbaşında konumlanan marina, 1400 bağlama alanıyla 85 metre üzeri yatlara da hitap ediyor. Limanda gemi terminali, perakande alanı, etkinnlik alanı, alışveriş merkezi ve yat kulübü yer alacak.
Açılış tarihi: Anons edilecek
2. İTALYA
Cala del Forte, Ventimiglia
Monako’dan yalnızca 8 deniz mili mesafede bulunan Cala del Forte marinası 6,50 metreden 60 metreye kadar uzanan 171 bağlama alanına sahip. Monako hükümetine ait Societe Monegasque Internationale Portuaire tarafından geliştirilen proje kapsamında çok sayıda mağaza, kafeterya ve hatta konukları tarihi Ventimiglia Old Town’a götürecek bir asansör veya füniküler yer alıyor.
Açılış tarihi: 2018 yaz ayları
3. KARADAĞ
Portonovi, Herceg Novi
Karadağ’ın süperyat devriminin merkezi olan ve bir sanat eseri olarak nitelendirilen marina Boka Koyu’nda 650 milyon Euro’luk bir yatırım. Portonovi Marina içerisinde 70 metre uzunluğa kadar yatlar yer alabilecek. Dış tarafında ise mevsimlik bağlama alanında 120 metreye kadar kapasitesi bulunuyor. Proje dahilinde Winch Design’ın tasarladığı bir yat kulübü ve Avrupa’nın ilk One&Only Resort’u da var.
Açılış tarihi: 2018 yaz ayları
Comments are closed