Denizci, konforlu, teknolojik, konaklamaya da imkan verecek kadar geniş tender’lar son dönemde çok daha lüks dokunuşlarla karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin en önemli denizcilik markalarından Tezmarin’in temsilcisi olduğu XO Boats gibi. Markanın satış müdürü Can Kansu ile X0 Defender 9’un dümeninde tabiri caizse uçuşa geçtik.
Yazı Volkan Demirkuşak
Tender pazarı oldukça çetin. Rekabet yoğun. Bu yıl özellikle Göcek, Fethiye koylarında, Marmaris Bozburun civarlarında vızır vızır gezen tender’ları gördükçe, insan, bot alamadım bari tender mı alsam demiyor değil. Tabii o da o kadar kolay sayılmaz. Neyse. Bu hafta Türkiye’nin en önemli denizcilik markalarından Tezmarin’in temsilcisi olduğu XO Boats ile ikinci tanışmamı gerçekleştirdim. Bir önceki seyrimizde Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Eren Üçlertoprağı beni teknesinde ağırlamıştı. Bu kez de Tezmarin Satış Müdürü Can Kansu ile X0 Defender 9’un dümenine geçtik.
(Soldan sağa) Tezmarin Satış Müdürü Can Kansu ve Volkan Demirkuşak
Öncelikle şunu söyleyebilirim, çok denizci bir tasarım. Gövde tasarımı denizi adeta yarmak üzere tasarlanmış. 8,80 metre uzunluğundaki gövdenin altı alüminyum, üstü fiber. Bu arada alüminyum gövdeyi ciddi oranda karbona benzettim güzel bir uygulama yapmışlar. Çift 2.9 litrelik 200 HP gücündeki Suzuki motorları çalıştırır çalıştırmaz kıça doğru gittim, çalışmadı sandım. Oldukça sessiz çift makine XO’yu 41 knot hıza ulaştırdı. Vergilerle birlikte yaklaşık 220.000 Euro’luk fiyat ucuz sayılmaz ama XO da bu farklılıklardan gurur duyacak işler yapmış. Dümen mahali konforlu, dümen kalitesine bayıldım, çift Suzuki motorları tek gaz kolundan kumanda edebiliyor olmak senkronizasyon açısından önemli. Normal seyir hızı 30 knot ile keyifli seyir yaptık. 41 knot’ta yakıt tüketimimiz yaklaşık 150 lt /s civarındaydı. Normal bir seyirde 20-40 litre olarak düşünebilirsiniz.
Can Kansu’nun da kulağıma fısıldadığı gibi tekne daha yüksek hız istiyor. Dalgalar üstünüze geldiğinde sizin de onların üstüne gidesiniz geliyor. Baş kısmındaki alan baştan kolay yanaşmaya imkan veriyor. Çift kişinin konaklamasına imkan verecek bir alan da var ama bir geceyi aşmayın derim. Tam boy bir tuvalet, kaptan mahalinin arkasında içeri doğru dönebilen çift kişilik oturma alanı, kıçtaki ayarlanabilir masayla birleşince arkada dört kişilik bir oturma alanı sunuyor. Finlandiya merkezli markanın Polonya’da ürettiği bu modelin içinde dört güzel hoparlör, buzdolabı ve saklama alanları var. Sürgülü kapılar kuzey tarzı iç mekan yaratırken, seyir esnasında açılırsa arkada oturanları rüzgardan ve spreyden koruyan bir yarı kanada dönüşüyor. Türkiye’de bu markaya ilgi Tezmarin’i bile şaşırtmış. Özellikle alüminyum gövdeli, iyi denizci bir tekne arıyorsanız, 11-20 Kasım tarihleri arasında, Pendik Marinturk’teki Bosphorus Boat Show’da göz atın derim.
Öte yandan bir otomobil markası olarak bildiğimiz ama motosikletleriyle konuşturan Suzuki’nin deniz tarafı da ciddi yatırımlar yapıyor teknelere. Marin motoru üretmek zor zanaat, ekoloji, verimlilik ve teknoloji kıçtan takma motorda birleşmeli. Sektörün öncülerinden dıştan takma motorlarıyla dikkat çeken Suzuki Amerikan NMMA tarafından da sekiz kez ödüle layık görülmüş. Değişken valf zamanlaması, dual prop, emme manifoltları, çift enjektör, verimliliğin anahtarı. Ayrıca Japon marka, Temiz Okyanus Projesi’yle de çevreye daha duyarlı üretimler yapıyor. Son söz, Bosphorus Boat Show’a az kaldı. Biletlerinizi hazırlayın çünkü çok güzel tekneler var, denize doyacağız. tezmarin.com
Comments are closed