Benetti Yachts’ın Mayıs 2017’de suya indirdiği yatı Seasense, mavinin farklı tonlarını buluşturan ve her köşesinde sürprizler barındıran bir yat. Ekim ayında Monako’da gördüğümüz Seasense, yüzen bir sanat galerisi
Yazı: Esra Makara
Fotoğraflar: Benetti Yachts Archives
İtalyan süperyat üreticisi Benetti, suya indirdiği yatların tasarımlarında yeni isimlerle çalışarak sektörü hem biraz şaşırtmayı hem de kendine hayran bırakmayı sürdürüyor. Suya indikten ve sahibine teslim edildikten sonra Eylül 2017’de fotoğraflarını paylaştığı 67 metre boyundaki Seasense’in iç mekanları Los Angeles merkezli stüdyo Area’nın ilk yat çalışması olarak biliniyor. Süperyatın dış çizgilerinde ise Cor D Rover’ın imzası var. Monako’da gördüğümüz fakat hiçbir şekilde fotoğraf çekmemize izin verilmeyen Seasense’i gözlerimi kapatıp tüm detaylarıyla hatırlamaya çalışıyorum. Aklıma gelen en dikkat çekici özelliği mavi oluşu. Her detayı, her köşesi mavi bir yat Seasense. Acaba yatın sahibi bu durumdan yorulmuyor ya da sıkılmıyor mu diye düşünmüyor da değilim açıkçası.
Tersanenin FB268 gövde numarasıyla inşa ettiği süperyatın dış yaşam alanlarının tamamı denizle bütünlük sergiliyor. Rover imzalı dış yaşam mahallerinin en göze çarpan bölümü “Benetti beach club” konsepti. Burası yatlarda alışık olduğumuzun aksine, uzun bir havuza ve çevresine yerleştirilen masmavi şezlonglara sahip. Ana güvertede bulunan 10×4 metrelik yüzme havuzu arzu edilirse bir basketbol sahasına da dönüştürülebiliyor.
Benetti’nin tamamı kişiye özel hale getirilen, çelik gövde ve alüminyum üst binadan oluşan bu yatı, markanın Livorno tersanesinde deneyimli ve fakat ilk Benetti’sini alacak olan denizsever için üretildi. Yatın yüksek, dar yan camlarında Hollandalı tasarımcı Rover’ın kişisel dokunuşları olduğu çok açık. Seasense’in büyük bir beach club ile başlayan dış yaşam mahallerini iç mekanlarından ayırmak da neredeyse söz konusu bile değil. Havuz ile içerideki dinlenme alanının arasında 12 kişilik bir yemek masası yerleştirilmiş. Burası sürgülü kapıların açılmasıyla dışarıdaki yüzme havuzunun bir parçası haline de getirilebiliyor.
Seasense ismiyle müsemma. Mavinin hemen hemen her tonu yatın güvertelerinde farklı şekilde kullanılmış. Ara ara kırmızı, gri ve beyaz detaylara da yer verilen bu renk seçiminde yine de tekrarın olmadığını söyleyebiliriz. Tasarımın bu gözü çok yormayan tarafı, hatta hafif ışıklandırılmış ahşap panellerin varlığı, sıcak bir atmosfer yaratıyor. Seasense’in yaşam alanlarında yüzden fazla farklı malzeme kullanılmış olması da çok etkileyici. Örneğin salonlardaki ana duvarlar gri ahşapken, her yaşam alanında farklı bir ağaç kullanılmış ki, zemindeki ilginç çözümleri de görmemek olmaz.
Ana güvertenin havuzluğuyla tam bir bütünlük oluşturan ana salona girerken, L şeklinde bir kanepe ile koltukların yarattığı sıcak bir ortam karşılıyor bizi. Yatın bu bölümünden başlayarak göze çarpan bir modern at ilgisi söz konusu. Tamamıyla tekne sahibinin ailesi için düşünülen bu salonun devamında lobiye ve gri Antartide mermer döşeli merdivenlere ulaşıyoruz. Baş tarafa doğru ilerlerken sağda bir VIP kamara görüyoruz. Kendine özel bir banyosu bulunan bu kamaranın ilerisinde ise ana kamara konumlandırılmış. Aslında burada ilk göze çarpan şey, tavan yüksekliği oluyor. Yatın sahipleri sıkı birer sanat koleksiyoneri. Bu nedenle kamaraya ebatları 2.70 x 2.20 metre olan heykeller yerleştirmişler. Ana kamarada sanat eserleri haricinde bir dinlenme koltuğu, geniş giysi dolapları ve büyük bir banyo bulunuyor.
Yatın alt güvertesi ise dört konuk kamarası ile müretteba alanlarına ayrılmış. Konuk kamaralarının ikisinde çift kişilik yatak bulunurken, diğer ikisinde iki adet tek kişilik yatak mevcut. Yanı sıra, kuzine de bu güvertede, mürettebat alanının içinde yer alıyor.
Motor dairesi ile alt güverte kamaraları arasında tender garajı mevcut. Burası yatta ne kadar eğlenildiğini gösteriyor, zira birbirinden güzel deniz oyuncaklarına yer verilmiş. Giorgio Cassetta’nın Seasense için özel tasarladığı Limon tender da bu garajda saklanıyor.
Maviyi takip ederek sürdürdüğümüz iç mekan gezimizi üst güvertede sonlandırıyoruz ki burası Seasense’in kalbi olarak da nitelendirilebilir. Kaptan köşkü ve ikinci bir salona ayrılan güverte, ana güverteden farklı olarak biraz daha resmi bir görünüme sahip. Oturma alanı belli ki iş toplantıları için kullanılıyor. İçerisinde bir ofis ile kitaplık mevcut. Salonun girişindeki 12 kişilik yuvarlak masa ise zarif bir perde çekilerek salondan ayrı özel bir konuşma
alanına dönüştürülebiliyor. Havuzluk ise günlük bir dinlenme alanı.
Seasense gibi bir yatın sahibine özel bir güneşlenme güvertesi de olmalı. Gezimizi bu kez orada sonlandırıp yatı içeriden dışarıya doğru yaşamayı tercih ediyoruz. Bu güverte belki de en büyük, donanımlı ve üstü kapalı spor salonuna ev sahipliği yapıyor. Spor salonunun güneşlenme güvertesine yerleştirilmesi pek şahit olduğumuz bir durum değil. Fakat baş taraftaki jakuzi ve güneşlenme minderlerine olan yakınlığı düşünüldüğünde hoş bir detay olarak göze çarpmıyor da değil. Sohbet etmek için de oturma alanları mevcut. Bir güneşlenme güvertesinden
beklediğimiz Amerikan tarzı bar da yerinde. Fakat, bir de pizza için odun fırını var ki, sanıyorum buna hiçbirimiz
alışık değiliz.
Benetti’nin 67 metrelik bu yeni yatını gezerken tasarım süresince özel yaşam alanlarına değinildiğini fark etmemek elde değil. Yat sahibinin sanat eserlerine olan merakı fakat bu merakını kendi özel alanlarında yaşamak istemesi de anlayacağımız bir durum. Güverteler arası geçiş hem pratik anlamda kolay hem de bütünlük anlamında. Seasense’in güvertesine adım atarken ilk düşündüğüm şey, maviyi seven bir insanın bile bu kadar maviden sıkılabileceğiydi. Fakat yakalanan uyum öyle büyük ki, dekorasyon kendisinden sıkılmanıza izin vermiyor.
Deplasman gövdeye sahip Seasense’e 1850 hp gücünde iki Caterpillar motor yerleştirilmiş. 15.5 knot’lık performans sunan süperyatın 12 knot’lık seyir hızındaki menzili 5.000 deniz mili. Yatın 130.000 litrelik yakıt tankı ise nerelere gidebileceğine dair bir fikir veriyor ve heyecanlandırıyor. Tersanenin üretim planında şu an için 49.80 metrelik Project Blake, 63 metrelik Project Balance ve 69 metrelik Spectre yer alıyor ki bu yatların planlanan suya iniş tarihleri 2018.
Comments are closed