Ayaklarınızı okyanusa doğru uzattınız, yayıldıkça yayıldınız. Fonda fışır fışır dalga sesleri. Rüzgar hafifçe dokunup kaçıyor. Gözleriniz bir kapanıp bir açılıyor. Olası tatil senaryonuz için gayet tanıdık görüntüler değil mi? Ancak Silent-Resorts’un Bahamalar ve Fiji’de vadettiği ortam, bunun çok daha ötesinde. Zira burada her şey güneş enerjili. İnşa sürecinden tasarımına kadar ultra-sürdürülebilir! Tam da bu nedenle, standartları ve geleceğin lüks seyahat anlayışını belirleyecek kadar iddialı.
Yazı Begüm Nalbantlı
White Lotus isimli diziyi izlediniz mi bilemiyorum. Kendisi son iki yılın Primetime Emmy Ödülleri’nde, en çok ödül alan yapımlardan biriydi. İzlemediyseniz şiddetle tavsiye ederim. Yok eğer izlediyseniz az sonra okuyacağınız satırlarda, belki siz de benim gibi White Lotus’un ilk sezonuna ışınlandığınızı hissedebilirsiniz. Tropik ada ambiyansı, egzotik bitkiler, harikulade turkuaz deniz, parıldayan güneş, yat gezileri, ağaçlar arasında havalı bir resort. Tabii ki dizinin asıl meselesi, arka plandaki bu huzur pompalayan manzaraların tam tersi olsa da ben adaya fazla kaptırdığımdan olsa gerek, tüm kareler hafızamda depreşiverdi. Ancak birazdan bahsedeceğim gerçek üstü ortamın, dizidekinden mühim bir farkı var. Zira burada her şey “maksimum çevre hassasiyeti” gözetilerek hayata geçirilmiş. Konutlar, marinalar, yatlar… Silent-Resorts ve EcoIsland Development’ın Bahamalar ve Fiji’de hazırlıklarına devam ettiği, güneş enerjili yat ve rezidans kulübü, bugüne kadar benzerine rastlamadığımız türden.
Tesisler, sürdürülebilirlik ve lüks kavramlarını hakkıyla bir araya getiriyor. Bu iki kelimenin birlikteliğini hala çok samimi bulmayanlar olsa da onlar önyargılara aldırış etmeyen sevgililer gibi ilişkilerini güçlendirmeye devam ediyor. Popüler bir çift oldukları da gerçek. Zira altını çizdikleri felsefe epey anlamlı: Lüks tutkunlarının, tüketim alışkanlıklarını dönüştürmesi, doğaya verilen zararın bilincine varıp, hassasiyetle davranmaya yönelmeleri. Halihazırda her lüks tüketicisinin bu bakış açısını sahiplendiğini elbette söyleyemeyiz ancak bu düşüncenin önümüzdeki dönemde daha geniş kitlelere sirayet etmesinde, sürdürülebilirlik fikrini ve uygulamalarını benimseyen girişimlerin rolü büyük olacak kuşkusuz.
Onlardan biri olan Silent Resorts, kendisini dünyanın ilk ultra-sürdürülebilir, özel, güvenli, yüzde yüz güneş enerjili, lüks ve macera markası olarak tanımlıyor. Ayrıca Avusturyalı şirket Silent Yachts’ın tamamen güneş enerjili yatları da projenin önemli ayaklarından biri. Önceden tasarlanmış karbon negatif, kara tabanlı altyapılarının konuklarına verdiği mesaj açık: “Çevreye zarar vermeden, dünyanın en bakir ve keşfedilmemiş destinasyonlarının tadını çıkarmanız mümkün.”
Silent Resorts ve EcoIsland Development’ın Karayipler’deki tatil evi toplulukları, yeni bir çağın başlangıcı gibi. Tamamen sürdürülebilir güneş enerjisi konutları ve karbon nötr, güneş enerjili yatlar sunan Club Ki’ama Bahamas’ın duyurusu, yakın zaman önce yapılmıştı. Club Ki’ama, Elizabeth Adası’ndaki yeni Ki’ama Bahamas yerleşim bölgesinde, Great Exuma’ya birkaç dakika mesafede yer alıyor.
Burası gözlerden uzak ancak ulaşılabilir bir lokasyonda. Elizabeth Adası’nda, iki dönümlük korumalı bir marina ve altı özel plaja sahip 36 dönümlük bir araziden bahsediyoruz. Exuma Uluslararası Havaalanı’na vardıktan sonra, George Town Rıhtımı’ndan elektrikli deniz taksisine binerek, 10 dakikalık bir yolculukla adaya ulaşılabiliyor. Adanın 130 deniz mili içinde, yat kulüpleri, 365’ten fazla koy ve başka adalar yer alıyor. Tümünü elektrikli günlük teknelerle keşfetmek mümkün.
Okyanus kıyısında, güneş panelleriyle donatılan lüks evlerin yanı sıra güneş enerjisiyle çalışan, mürettebatlı yat filosu da tesisin alametifarikalarından. Ayrıca burada türünün tek örneği denebilecek ortak mülkiyet fırsatı sunuluyor.
İnşaatı Haziran 2022’de başlayan Club Ki’ama’nın, tamamlandığında, Karayipler’deki en düşük çevresel etkiye sahip olacağı belirtiliyor. EcoIsland Development ortağı ve rezidans kulübü ortak mülkiyet modelinin öncüsü Steve Dering, projenin, sürdürülebilir konut ve tatil köyünün geleceğini temsil ettiğini vurguluyor:
“Elizabeth Adası’nın ekolojik açıdan hassas çevresini korumak, buraya gelecek kişilerin Bahamalar’ın keyfini çıkarabilecekleri konforlu alanlar yaratmak bizim önceliğimiz. Öz sermaye kulübümüz, daha az evle, daha az arazi tüketirken, bol miktarda kişiye kullanım sağlıyor ve inanılmaz bir yat deneyimi yaşatmayı vadediyor. Türünün ilk örneği olan kulübümüzün ve topluluğumuzun, çevreye duyarlı bir gelişim için dünya çapında standartları belirleyeceğinden eminiz.”
Ki’ama Bahamas topluluğu, rezidans kulüpleri ve tesisleri, Silent-Resorts Ceo’su ve kurucusu Victor Barrett tarafından tasarlandı. Tek katlı yapılar, adanın doğal topografyasını tamamlayan doğrusal tasarımlar kullanılarak inşa ediliyor. Gelişmiş havalandırmaya, ışık için 10-12 metrelik tavanlara, “yaşayan çatı” olarak da adlandırabileceğimiz peyzaj sistemlerine, güneş panellerine sahipler. Ayrıca 4. kategori kasırgaya dayanacak güçteler. Bina sistemleri önceden tasarlandığı için inşaatın büyük bölümü ada dışında yapılmış. Bu da doğal peyzaja olan olumsuz etkiyi en aza indirirken, inşaat gecikmelerini ve maliyeti azaltmış.
Silent-Resorts Ceo’su ve kurucusu Victor Barrett, sürdürülebilir kalkınmanın uzun zamandır kendisi için bir tutku olduğunu söylüyor. “Club Ki’ama bunu, en gelişmiş güneş enerjisi teknolojisi, tatil köyü ve konut pazarlarında benzeri olmayan sürdürülebilir bina uygulamalarıyla hayata geçirecek. Kulüp sahipleri ve misafirler, Bahamalar’ın el değmemiş sularını, sorumlu bir şekilde keşfedebilecekleri için heyecanlıyız.”
Club Ki’ama’da, 16 adet dört yatak odalı konutun ve sekiz yatın yer alması planlanıyor. Başlangıç mülkiyet fiyatı 525 bin Dolar olarak açıklandı. Konut sahipleri 10 yat günü de dahil olmak üzere yılda en az beş hafta tatil yapabilecek. Rezervasyon politikalarına ve uygunluk durumuna bağlı olarak ek kullanım hakkına da sahip olabilecekler.
Maceraperest Club Ki’ama, sekiz mürettebatlı, tam donanımlı, güneş enerjisiyle çalışan Silent-Yachts filosunu da sahiplerinin kullanımına sunacak. 60-80 metre arasındaki bu lüks katamaranlar, geleneksel yatların en büyük dezavantajlarını yani fosil yakıtlı motorların çevresel etkisini, gürültüsünü, yüksek işletme maliyetleri ve pahalı bakım ücretlerini ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Ki’ama Bahamalar topluluğu, sürdürülebilir kalkınma için dünya çapında örnek teşkil etme iddiasında. Zira tesisin büyük bir kısmı, sıfıra yakın inşaat atığıyla, önceden tasarlanmış “karbon negatif” bina yapıları kullanılarak, arazi kazısı veya dolgusundan kaçınmak için iskeleler üzerine inşa ediliyor. Tüm konutlar, yatlar, binalar ve tesisler tamamen ve bağımsız olarak güneş enerjisiyle çalışacak. Tesiste son derece verimli, gelişmiş su arıtma ve atık su arıtma sistemleri de mevcut. Çevre dostu enerji, su ve bina sistemlerine ilaveten, toplam arazi alanının yalnızca yüzde 18’inin geliştirilmesi ve Ki’ama arazisinin büyük bir kısmının bozulmadan doğal halinde bırakılması planlanıyor.
Okyanus kıyısındaki Club Ki’ama Beach Club’ta spa ve restoran da yer alacak. Topluluğun en önemli parçası olan Beach Club, çevreye çok az negatif etkisi olan, en yüksek kalitede doğal kumaşlar, bambu ve kereste kullanılarak, “çadır & kereste” olarak inşa edilecek. Tam mülkiyetli evlerinse ikinci aşamada ilave edileceği belirtiliyor.
Club Ki’ama Bahamas’ın aldığı olumlu geri dönüşlerin ardından, ada ülkesi Fiji’de de yine tamamen güneş enerjisiyle çalışan ikinci lokasyon planı açıklandı. Bu yeni tesis de diğeri gibi lüks ve sürdürülebilir konutları içeriyor. Fiji’nin doğasını keşfetmek için güneş enerjili tender’lar, sürat motorları ve katamaranlar, burada da mevcut. Tesisin üyelik ödemeleri için kripto paralar da kabul ediliyor.
Fiji
Bu ikinci Silent-Resort, Fiji takımadalarındaki, çarpıcı bir özel adada yer alacak. Orman yamaçlarında ve mercan resifleriyle kaplı, beyaz kumlu plajlarda, sıfır karbon, radikal bir kaçış rotası sunmaya hazırlanıyor. Dört, beş ya da altı yatak odalı 28 Silent Estate konutu, iki yatak odalı 14 Silent Marina konutu ve iki yatak odalı 10 Silent Beach Club konutu tercih edilebilecek. İstendiği takdirde Silent-Resorts’un sahipleri, konutlarını gelir elde etmek için de kullanabilecek. Ayrıca, Silent Resorts Fiji’den konut satın alanlar, Fiji’den oturma iznini de elde edebilecek. Şu anda çok rağbet gören 24 kurucu üyelikle birlikte, iki mülkiyet modeli sunuluyor: Biri Silent Estate konutlarında ortak mülkiyet, diğeriyse tam mülkiyet seçeneği. Her iki seçenek de yıl boyunca, hem karada hem denizde, adanın özel personel ekibinden 7/24 kişisel hizmet almak anlamına geliyor.
Fiji
Sunulan olanaklar arasında konutların yanı sıra sahiplere ait kulüp binası, sahil barı/restoranı, bir sağlık ve wellness merkezi bulunuyor. Bitti mi bitmedi! Ayrıca yalnızca elektrikli teknelere özel, Fiji’nin ilk güneş enerjisiyle çalışan Sessiz Marina’sına, özel Beach Club’a ve wellness merkezine de özel erişim imkanı var.
Fiji’deki marina ve beach club’ın inşaatına 2023 yılı sonunda başlandı. Bahamalar’daki çalışmalarsa hızla ilerliyor. Hatta ilk Silent Marina’nın tamamlandığı belirtiliyor. Tüm tesisinse bu yılın içinde tamamen bitirilmesi hedefleniyor. Dünya’nın en güzel ve bakir köşelerini çevre dostu bir hassasiyetle keşfetmek, gelecek günlerin önemli trendlerinden biri mi olacak? Hedonizm balonuna hapsolmadan, gerçekten duyarlı taleplerde bulunmayı akıl edebilirsek, tünelin sonunda umut veren bir ışık belirebilir mi? Ne dersiniz? silent-escapes.com
Comments are closed