Bunun için sürekli hayal kuruyorsunuz. Peki diğerleri denize açılırken siz niye duruyorsunuz? Bazı denizciler bunu bir kerede yapıyor, bazılarıysa kademe kademe; geri kalanlarsa aynı noktaları tekrar tekrar ziyaret etmekle yetiniyor. İşte burada rotanızı planlayacağınız rehberi bulabilirsiniz. Ayrıca deneyimli kaptanların tavsiyeleri de var.
YAKIT BULUN
Kaptan Tim Macintosh
Şaşırtıcı şekilde bu bir sorun değil. Macintosh, “Bu endişeleneceğiniz türden bir konu ama aslında çok fazla problem değil. Dizel yakıtı hemen her yerde bulabilirsiniz” diyor. Yine de 100 litrelik bidonlardan bunu çekmenin zaman zaman zor olabileceğini itiraf ediyor.
MÜRETTEBATINIZI KOLLAYIN
Kaptan Tim Forderer
27 metrelik bir Jongert teknesi olan Vivid ile dünyayı dolaşırken 12 yıl geçiren Forderer, mürettebatın öneminin altını çiziyor: “Dünyanın etrafını dolaşmanın cazibesi, mürettebat için kısa sürede yıpranabilir. Tekne sahibi, mürettebatın bunu bir iş için yaptığını ama aynı zamanda bulundukları lokasyonun keyfini çıkarmak için yaptıkları konusunda hassas olmalı.” Tekne sahibinin tüm yolculuk boyunca gemide olması, uygun kaptanı bulabilmek için zaman harcaması ve ona ekibini seçmesi için güvenmesi, iyi bir dinamiğin sürdürülmesi adına önemlidir. Okyanus geçişlerini yapmayıp, uçarak teknede buluşan yat sahipleri için Forderer’in tavsiyesi ise, mürettebatın oraya birkaç hafta önceden gelmesine izin vermek ve onlara bölgeyi öğrenmeleri için bir şans tanımak şeklinde. Bu sayede tekne sahibi ve konuklar geldiğinde, mürettebat en iyi deneyimi sunabilir. Demir atmak veya dalış noktaları için stres olmazlar ya da aramak için zaman kaybetmezler.
YEDEK PARÇALARA ÖNCELİK VERİN
Kaptan Tim Macintosh
23 metrelik yelkenli yat Interlude’un sahipleri, insanların her yerde bir şeyler yiyebileceği mantığıyla, teknede yemekten daha fazla yedek parça taşıyorlar. Macintosh’un tavsiyesi ise şu şekilde: “Mümkün olduğunca mantıklı bir yükleme yapın. Bazı bölgelerde, yedek parçanın size gelmesi bir ay değilse bile haftalar bulabilir. Yelkenli tekneler için konuştuğumuzda, her zaman jeneratörleri çalışabilecek durumda tutmalıyız. Onlar bizim önceliğimiz çünkü günün sonunda hareket edebiliriz. Buna ek olarak yağ, yakıt filtrelerinin yanında, bol miktarda jeneratör ve su yapıcı yedek parçası taşırız. Onlar kritik parçalar.”
DOĞRU TENDER’I SEÇİN
Oyster Dünya Turu ile birlikte iki kez dünyanın etrafını dönen Kaptan Macintosh, Güney Pasifik’te ihtiyaç duyulan tender tekne ile Akdeniz’de kullanacağınız tender teknenin, “Birbirinin tamamen zıttı” olduğunu ifade ediyor. Donanımlı, ağır bir tender Güney Fransa için harikayken, Güney Pasifik’te sahile gelişigüzel bırakabileceğiniz hafif, alüminyum tabanlı bir RIB bot gerekli olacaktır. Hafif bir tender, daha güvenli ve kontrol etmesi daha kolaydır. Kaptan Forderer, iki tender tekne bulundurmanın kritik olduğunu belirtiyor: “En büyük korkum tekne sahibinin tender tekneye atlayıp telsiz menzilinin dışına çıkması ve orada çalışmama gibi sorunlarla karşılaşması.” Yüksek enlemlerde, güvenlik adına suda iki tender bulundurmanın önemli olduğunu da ekliyor. Yakın zamanda, dünyanın öbür ucundaki Raja Ampat’ta uzun bir dönem geçiren Kaptan Tim Rowland ise, dizel bir tender öneriyor (küçük botlar için dizel dıştan motor). Böylece bir bölgede kalırken yakıt stokunu da azaltmaz.
DESTEK VERİN
Kaptan Tim Forderer
Dokuz yıl önce Kaptan Forderer, bir köydeki çocuklara okul kitapları götürmek için Endonezya, Flores adasına doğru yol almıştı. Yanında, Jakarta’dan çevirmeni Nila Tanzil vardı. Kurucusu olduğu Rainbow Reading Gardens yardım kurumuyla o zamandan bu yana etrafına ona minnettar olan çocukları toplamayı sürdürüyor. Kar amacı gütmeyen organizasyon, ülkenin en düşük okuma oranının olduğu doğu Endonezya’da çocuk kütüphaneleri kuruyor. Şu anda 70’ten daha fazla kütüphane var. Forderer ve Tanzil sayesinde 3 binin üzerinde kitap yer alıyor. Forderer, bunun için “küçük bir nezaketin gücü” diyor. Üstelik bundan faydalanan sadece çocuklar olmuyor. Forderer bu deneyimi şöyle anlatıyor: “Yolculuk yaparken toplumların içerisine girdiğinizde, elde ettiğiniz deneyim de çok zengin oluyor. Tekne ve toplum arasındaki bariyerleri yıkıyorsunuz.” Şu anda kendisi YachtAid Global (YAG) yönetici müdürü olarak gönüllü çalışıyor. Bu kurumda, 150 bin deniz mili boyunca biriktirdiği geniş kontaklarıyla, yatları yardım işleri için buluşturuyor. Dünya turu yapan yatlarla YAG’ın birliktelik yapması için tekne sahiplerini cesaretlendiriyor. Deneyimlerini ve acente ağını paylaşmaktan mutlu ve bunu, sadece insancıl açıdan değil, aynı zamanda operasyonel bir bakış açısıyla da yapıyor. Sea Mercy ise, yatları kullanarak yardım taşıyan bir başka kar amacı gütmeyen organizasyon. Şu anda Oyster Dünya Turu ile birliktelik yapıyorlar. Burada göz muayenesi sağlayan ve ihtiyacı olanlara gözlük veren Görme Şansı Ver programına veya elektriği olmayan yerlere solar ışıklandırma tedarik eden Işık Ver programına katılabiliyorlar.
YARDIM ALIN
Birebir hava durumu yönlendiricileri, dünyayı dolaşan herkes için çok değerlidir. Elbette artık harika hava durumu yazılımları da var ve bazı kaptanlar, tek başlarına yeterince akıllı olduklarını düşünebilir. Ama Forderer’in de söylediği gibi, dünya turunda egoya yer yoktur. Aynı zamanda yerel acenteler de, gerekli vizeler ve izinler konusunda yardımcı olabilirler. Ayrıca en yüksek kalitede restoranları ve gidilecek en iyi yerleri de biliyorlar. Kaptanlarımız, kritik bağlantıların değerinin altını çiziyor. Örneğin Borneo acentesi, korsanların yoğun olduğu sulardan geçerken size iki silahlı botla eşlik edebiliyor. Ya da Endonezya’da Sorong’daki acente, kendi moped’ine yakıt varilleri yükleyerek tender’ınıza tedarik sağlayabiliyor.
DOĞRU YELKENLERİ TAŞIYIN
Mike Toppa, North Sails Florida şefi
Dünya turu yapmak için en iyi yelkenli dayanıklı, sorunsuz ve düşük işletme maliyeti olandır. Mike Toppa, “Yelkenler ne olursa olsun her şeyle başa çıkabilmeli. Parçalanmadan veya ciddi tamir ihtiyacı olmadan yola devam etmeliler” diyor. “Farklı rüzgar menzilleriyle kesişebilen yelkenlere ihtiyacınız var. Yolculuğunuzun büyük bölümünü rüzgara göre yelkenleri indirip kaldırmakla geçirmek istemezsiniz.”
DURULACAK NOKTALAR
Yeni Zelanda
Ülkenin etrafını dolaşmak için en az üç ay ayırın. Yatlara, 24 aylık geçici giriş imtiyazı tanınıyor ve ekipman alımlarında yüzde 15 mal ve hizmet vergisinden muaf tutuluyorlar. Bay Adaları’nda Opua’ya gittiğinizde, direkt olarak başlıca deniz rotalarına ve 6 metre drafta sahip 50 metrelik yatların sığabileceği marinalara ulaşabilirsiniz. Bu koyda 144 ada var; burası aynı zamanda dünyanın en güneyindeki süperyat yarışı olan Milenyum Kupası’na da ev sahipliği yapıyor. Ama sadece su sporlarıyla ünlü değil. Denize nazır Kauri golf sahası 15 deliğe sahip. Körfezden çıkıp, Auckland ve Hauraki Körfezi için sağa dönün. Yelkenler Şehri’nin ne kadar güzel göründüğünü söylemeye gerek bile yok. Ardından güneye doğru Wellington’a giderek, Victoria Dağı’nı ve Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin setlerini görün. İhtiyaç varsa, bu noktada batıdan Cook Boğazı’ndan ayrılıp Yeni Zelanda’dan çıkıp Avustralya ve ötesine yol alabilirsiniz. Ancak Yeni Zelanda’nın midye ve somon endüstrisinin merkezi ve ülkenin şarabının çoğunun üretildiği yer olan Marlborough Bölgesi’ni görmemek üzücü olabilir. Daha güneyde Christchurch, etrafındaki kayak merkezleriyle ünlü olsa da Dünya Mirası Listesi’ndeki Fjordland’e uğramak da ayrı bir heyecan yaratabilir. 14 fiyortlarından biri olan Milford Bölgesi’ne kara yoluyla ulaşılabiliyor.
Phuket, Tayland
Sanki bir film sahnesi… Deniz rotaları ve güneşli kış günleriyle Phuket, kusursuz bir oyun alanı ama burada çok fazla süperyat gözünüze çarpmayacak. Her ne kadar Ao Po Grand Marina, 100 metrelik yatlar için kapasiteye sahip olsa da hükümet, bölgenin bir charter rotası potansiyeline sahip olmasıyla bunu sınırlı tutuyor. Phuket’in beyaz kumlu sahilleri, birçok harika otelle sarmalanmış. Ayrıca birkaç ‘beach club’ adaya Akdeniz havası da getiriyor. Örneğin Catch Beach Club, güneş batıp gece kulübüne dönmeden evvel şık bir gündüz yemeği sunuyor. Ultra modern Kata Rocks Resort bir başka çekici bölge. Yine de en güzel nokta, Similan Adaları, Phi Phi Adaları ve Phang Nga Körfezi’ndeki harika deniz seyahatleri olacak. Burada bolca yalnızlık ve ıssızlık sizi bekliyor. Phuket’ten daha ileride daha fazla sükunet bulacaksınız. Ko Yao Noi, Ao Po Grand Marina’dan sadece 16 deniz mili uzaklıkta ama tamamen farklı bir dünya ve kendine özel jet pistine de sahip.
Panama ve Costa Rica’nın Pasifik Kıyısı
Panama Kanalı’ndan çıktıktan sonra, Pasifik’i geçmek için acele etmeyin. Buradaki bazı en iyi dalış, balık ve sörf noktaları hemen köşeyi dönünce başlıyor. Las Perlas Adaları’na doğru gidildiğinde, meşhur korunaklı kristal mavi su, yunuslar ve kaplumbağalarla buluşuyor. Ana adalar Del Ray ve Contadora, turistlerin uğrak yeri ama başka keşfedilecek 200’den fazla ada var. Dalış için Coiba Ulusal Parkı’na doğru açılın. Burada Coiba Adası dahil 58 farklı küçük ada var ve Chirigui Körfezi’nde güzel rotalar bulunuyor. Buradaki yaratık çeşitliliği küçük denizatlarından devasa beyaz balina köpekbalıklarına kadar uzanıyor. Koruma altındaki Osa Peninsula ve Gulfo Dulce, eşsiz bir deniz ve karasal ekosistemine sahip. Bunlar da denizde veya karada macera severler için kusursuz demek. Burada yaşayan dönücü yunusları güverteden izlemek büyük keyif verecek. Corcovado Ulusal Parkı, kıyıda at binmek için harika. Corcovado’nun kalbindeki Sirena, eşsiz yağmur ormanlarındaki bitkileri ve hayvanlarıyla eşsiz. Golfito marinası ise, Pasifik’ten ulaşmak için güzel bir merkez. Bu arada marinanın yapısı dışında, çok az tesis var. National Geographic dergisi buradaki mekanlar için “dünyadaki biyolojik olarak en yoğun yer” tanımlamasını yapmıştı
Comments are closed