Hatırlar mısınız o günleri? “Porsche SUV çıkaracakmış, olur mu öyle şey? Süperspor markaya yakışır mı?” Bu soruların üzerinden yıllar geçti. Cayenne, 911’in ardından Porsche’nin kaderini değiştiren model oldu. 20. yaş kutlaması için bir grup otomobil tutkunu olarak Dubai Hatta’daydık.
Yazı Volkan Demirkuşak
Bir şeyi yapması zor, eleştirmesi çoğu zaman kolaydır. Bizim mesleğimizin temeli de eleştirmek. Buraya bir nokta koyarak başlayalım. Yıl 1997. Porsche bir SUV model üretmek üzere çalışmalara başladığını duyurduğunda kafalarda soru işaretleri çoktan oluşmuştu. Buna ne gerek vardı? Gerçek Porsche müşterisini üzmez miydi? Hele 911’i olan müşteri yüksek Porsche’yi ne yapardı? Soru çok. Porsche bunları dinledi ama yolundan geri dönmedi. Ferry Porsche’nin dediği gibi bir otomobilin üzerinde Porsche logosu varsa o satardı. Marka da buna inandı. Esasında Cayenne markanın ilk SUV’u sayılmaz, safari için üretilmiş bir versiyon zaten biliniyor. Yıl 2002’ye geldiğinde karşımızda kocaman bir Porsche vardı, o günden bu güne üç jenerasyon geçirdi. Ben de 20 yıl önceki Cayenne E1 ile günümüzün Cayenne’ini yan yana kullanabilmek üzere Dubai’nin çölü olarak adlandırabileceğim Hatta’da Camp Cayenne’e katıldım. Dubai için hava enfesti. 38 derece. Bu onlar için normal, benimse beynimi pekmeze çevirmeye yetecek kadar sıcak bir havaydı.
Esasında Porsche burada otomobillerin ne kadar dayanıklı olduğunu anlatmaya çalışıyordu bize ki zaten 20 yaşındaki Cayenne’lerin hepsi bu etkinlik için satın alınmıştı, benim kullandığım 158.000 km’yi aşmıştı. Evet aşınmalar, izler var mı? Çok. Ama otomobil taş gibi. Kaya tırmanışıyla başladık, 20 yaşında düşünün. Ben o çıktığında daha ehliyetimi yeni almıştım. Çakıla geçtik bana mısın demedi. Tabii el tutamağı aynı, soldaki anahtar aynı, ama multimedya yok, triptronic butonları var, el freni ayakta, ama güzel bir CD çalarımız var. Deriler çizilmiş ama hala güzel, motor, yürüyen aksam, süspansiyon Porsche kalitesinde. Yani yıllar şarap gibi ona yaramış. Bu arada 500.000 km’de olan bir Cayenne de vardı ki Dubai’nin 55 derecelik yaz sıcaklarında 20 yılını doldurmuştu. Jenerasyonlar Cayenne’e daha verimli ama daha sessiz motorlar, çok daha fazla güvenlik, multimedya, bağlanabilirlik getirmişti. En güzeli de ne biliyor musunuz, koltuk soğutma. Dubai’de yandım diyorum inanmıyorsunuz. Yeni güncel Cayenne’e biner binmez ilk yaptığım şey koltuk soğutmayı ve klimayı sona getirmek oldu. Yaşasın teknoloji.
Bu arada lokallerin dediğine göre Dubai’de iki mevsim varmış; sıcak ve cehennem. Enfes bir glamping çadırında kaldık, klimayı açmayı unutup geceyi geçirdiğimde içerisi bir dönerci sıcaklığına erişmişti sabah. Camp Cayenne’de gün ortasında çölde, yumuşacık kumlarda yeni Cayenne ile yollardaydık. Tırmandık, indik, kaydık, takıldık. Bunları yaparken bize pek ihtiyaç yok gibiydi şayet tek yapmanız gereken multimedya ekranında ilgili tuşa basmaktı. İlginç bir notumuz var ki, Cayenne kullanıcılarının sadece yüzde ü.ü off-road’a çıkıyormuş. Zaten buradaki maksat otomobillerin kabiliyetlerini görmekti. Bunu da fazlasıyla g.rdük. Yoldaysa oldukça performanslı, virajları peşi sıra isteyen, ki maalesef Dubai bu hızlı virajla ve yollar konusunda sıkıntılı, her yer kamera dolu, konforlu ve tam anlamıyla bir Porsche ile yaklaşık 200 km yol yaptık. Zerre mutsuzluk hissetmeden. 20 yıl önce atılan bir ok Porsche’nin ufkunu da açmış oldu. Çok yaşa Cayenne.
Comments are closed