Sanlorenzo Grubu çatısı altında, altın çağlarına doğru ilerleyen İtalyan marka Bluegame’in BGX70 modeliyle Prens Adaları seyrine çıktık. Model, 2020 yılında Cannes Yat Festivali’nde tanıtılmış ve oldukça beğenilmişti. Türkiye’de Trio Denizcilik bünyesindeki Bluegame, sahip olduğu detaylar ve ince dokunuşlarla, son dönemde pek çok tekne tutkununun da gözdesi
Epeydir beklediğim bir andı. Daha önce, kısa da olsa seyir yapma şansı yakaladığım ve içimden “amma da farklı tasarım” dediğim Bluegame BGX70 ile tanışmak için Trio Deniz Pazarlama Müdürü Deniz Özçakır ile yaklaşık dört hafta boyunca havayı kokladık. Nihayet güneşin bize müsaade ettiği güzel bir bahar gününde Pendik Marina’da aldık soluğu. Ekip sıkı. Yazı İşleri Müdürümüz Begüm, fotoğrafçımız Savaş, video ekibimiz Hüseyin ve Fatih, günlerdir neden bu derece heyecanlı olduğumu marinaya gelince anladılar. Normalde seyre hazırlanmamız gereken esnada, ekibin sosyal medyadaki yoğun trafiğinden günün güzel geçeceğini anladım. Bluegame, spotta da yazdığım gibi Cannes’da rüştünü ispat etmişti. Kendisinin çift IPS motoruyla seyre hazırdım. 1350 olarak adlandırılan 1050 HP’lik ikizler, yaklaşık 30 knot seyir hızına çıkabiliyor. Biz de Pendik-Adalar arasında 28 knot seyir hızını, akıllı multimedya ekranlarında gördük.
Tabii neresinden başlayalım derken can alıcı kısmından yazıya girmiş oldum. BG42, BG62’nin ardından, ağabey BGX70, tekneye adım attığımız ilk andan itibaren farklı bir tasarım olduğunu gösterdi. Bildiğimiz motoryatlarda, pasarelladan adımınızı attığınızda genelde birkaç adım yukarı doğru çıkarsınız.
Ancak BGX70’deki dev havuzluk ya da diğer adıyla beach club, dört metrelik bir botu rahatlıkla sığdırıp, yanında kendinize de alan bulabileceğiniz genişlikte. Vinç, tasarım detayı olarak yana gizlenmiş ve şık görünüyor. İskele kıçta, mini bir mutfak, yeme-içme zevkini tutku haline getirmiş olanların hizmetinde. Beş adım sonra basamaklarla aşağıya inince, oturma grubunun olduğu alana giriyor ve şaşırtıcı tasarıma şapka çıkarıyorsunuz. Burası elektrikli bir perdeyle beach club’dan ayrılabiliyor, dekorasyonda tıpkı Sanlorenzo’da olduğu gibi önde gelen İtalyan markaların mobilyalarını tercih etmek mümkün ki, test teknemiz çok zevkli döşenmişti. İşin güzel tarafı televizyon izlerken kafanızı kıça doğru çevirdiğinizde, denizin içinde oturduğunuz hissine kapılıyorsunuz. Yani deniz hizasında oturulan bir oturma odası hayal edin. Bluegame CEO’su Carla Demaria’nın da dediği gibi özel bir tasarım ve çok fonksiyonel. 21 metrelik yatın, 26 metre’likler kadar bir alan sunduğu da kulağıma fısıldanıyor.
Ben de detaylı gözlemlerime devam ediyorum. Oturma alanından bir metre yürüdüğümde ana kamara karşılıyor beni. Oldukça ferah cam yüzeyler, geniş bir yatak ve tuvalet. Hemen bir metre daha ilerliyorum ve özel olarak tasarlanmış bu motoryatta üç kamaradan ikincisiyle karşılaşıyorum. Tekne sahibinin özel isteğiyle, birbirine geçişli tasarlanmış üç kamaradan bahsediyorum aslında. Bu sayede kamaradan çıktığınızda, kaptan ve ekibi görmeden, arka oturma grubunda TV’nizi izleyip, havuzluğa doğru geçip, kendinize ait dev bir alan yaratabiliyorsunuz. Biliyorsunuz ki böyle tasarımlarda gizlilik önemli. 40 tonluk BGX70’in yakıt kapasitesi 4.200 litre. 1000 litrelik de temiz su kapasitesi var. Yaklaşık başlangıç fiyatı 3.2 milyon Euro, bizim bulunduğumuzsa yaklaşık 3.5 milyon Euro’luk bir fiyata sahip. Farklı tasarım dokunuşlarını, vinçten yakıt deposunun kapağına kadar görebiliyorsunuz. Yürüyüş yolunu katediyorum ve kaptanın mekanına selam çakıyorum. Sağlı sollu iki kapı, girişi kolaylaştırıyor, kaptanın tamamen karbon kaplı bir gösterge ekranına bakıyor olması beni etkiliyor.
Evet. Gerçek karbon malzeme bu. Koltuk kafalıklarındaki Bluegame logosu şık. Dev multimedya ekranları, akıllı, pratik. Teknenin içerisinde olan her şeye hakimsiniz. Işıklar, klima, kapılar, seyir fenerleri, hız, rota. Dokunmatik olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Üst güvertede sekiz kişilik bir oturma grubu yer alıyor. Ayrıca, BGX70’in bir sırrı daha var. Bunu görmek için bir kat daha yukarıya çıkıyorum. Normalde flybridge olarak adlandırılan bölüme solariumbridge adı verilmiş. Kenarlarda vardavela olmaması beni biraz gerse de alışıyorum, bu alanda güneşlenmek için her şey uygun. Tabii motoryatın baş kısmında dört- beş kişinin rahatlıkla güneşlenebileceği epey konforlu bir alanın olduğunu da hatırlatmak isterim.
Gizli bardaklıklar, şık tutamaklar, kaptan kısmındaki havalandırma girişleri, koç boynuzlarının siyah tasarımı, verimli alanları ve şık tasarımıyla aklımı çeliyor bu yakışıklı. Dümene geçmeden olmaz. Koca tekne vibrasyonsuz, motor sessiz ilerliyor, iyi bir ivmelenme yakalıyorum. Yine Volvo’nun simgelerinden joystick ile ekibi biraz sarstığım doğru. Çok kolay manevra yapabiliyor. Çift makine “ben buradayım” diyor. Trio Deniz’in Sanlorenzo başarılarının ve ödüllerinin ardından Bluegame ile de bir başarı hikayesi yakalamasına şaşırmam doğrusu. Sözün özü, çok farklı, şık, ince elenip dikkatle dokunmuş bir sanat ürünü BGX70. Sularda tekrar buluşmak üzere.
Yazı Volkan Demirkuşak Fotoğraf Savaş Yılmaz
Comments are closed