Majesty Yachts’ın Monako’da keşfetme fırsatı bulduğumuz en küçük modeli Majesty 100, tasarımıyla hem çok konforlu hem de oldukça şık… Dubai’de inşa edilen 31,68 metrelik yat, sahip olduğu özellikleriyle Avrupa pazarına da hitap ediyor
Yazı: Esra Makara
Fotoğraflar: Majesty Yachts Arşivi
Gulf Craft, Ortadoğulu olarak nitelendirilse de aslında coğrafi açıdan iyi konumlanmış bir tersane. Dubai merkezli firma hem Avrupa’nın geleneksel diyebileceğimiz pazarına hem de büyümekte olan Asya pazarına yakın. 1982’den bu yana üretim yapan ve yaklaşık 9 bin tekneyi suyla buluşturan tersanenin ürün yelpazesinde balıkçı tekneler de var, lüks süperyatlar da. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) menşeili markanın Maldivler’de de bir üretim alanı mevcut. Umm Al Quwain’deki üretim tesislerinde süperyatlar inşa eden Gulf Craft’ın kapasitesi ise yılda boyları 47 metreye kadar değişen 400’ün üzerinde yat üretmeye uygun.
Majesty Yachts ve Nomad Yachts tersanenin ön plana çıkardığı markalarından yalnızca ikisi. Majesty Yachts yönetimindeki Mohammed Hussain Al Shaali’nin söylediği üzere bu marka pek çok açıdan Gulf Craft’ın ana serisi rolünü üstleniyor. Bugün Majesty Yachts, Asya’dan olduğu kadar Amerika ve Avrupa’dan da müşterilerin ilgisini cezbediyor. Serisinin büyük modellerinden Majesty 122’nin 2015’te Dünya Süperyat Ödülleri’nde kalite ve değer ödülüne layık görülmesi hala hatırlarımızda.
“Majesty 100’ün sahip olduğu detaylar devrim yaratmıyor belki ama hepsinin bir araya geliş şekli ve ortaya çıkan kombinasyon bu megayatı eşsiz kılıyor”
Öte yandan, dış yaşam alanları ve tasarım çizgisiyle serinin en küçük yatı Majesty 100, Gulf Craft markasının da ilk yarı dönüştürülebilir flybridge’li yatı. Yani, yatın bir bölümü kapalı olan flybridge’i baş tarafında sürgülü paneller ve açılır kapılar ile ulaşılan güneşlenme alanları barındırıyor veya kıç tarafta bir bar ve barbeküyü de içeren tam donanımlı bir güneşlenme alanı olarak dizayn edilebiliyor. 2017 Monaco Yacht Show süresince ziyaret fırsatını bulduğumuz markanın bu modelini Gulf Craft CEO’su Erwin Bamps ve Gulf Craft Türkiye temsilcisi Barış Erer ile gezdik. Öncelikle söylemeliyiz ki, Majesty 100 pek çok özelliğiyle serideki diğer modellerden ayrılıyor. Bunların en dikkat çekeni sade yerleşim alanlarına sahip olması. Megayatın yarısı kapalı olan flybridge’ine çıktığımızda bu izlenimi hemen ediniyoruz. Bir wet-bar ile oturma alanlarının yerleştirildiği havuzluktan içeriye girdiğimizde sancakta geniş oturma alanları, iskelede ise dört kişilik yuvarlak bir masa karşılıyor. Bütün bir alan 31,68 metrelik bir yattan beklenenden daha fazlası. Yine de, Erwin Bamps, Majesty 100’ü süperyat dünyasına yeni adım atan denizciler için ideal olarak nitelendiriyor. Boyutu sayesinde yat bir marinaya kolayca bağlanabildiği gibi, okyanus aşırı seyirlere de çıkabilme kabiliyetini gösteriyor.
Megayatın ana güvertesi, hacimden iyi derecede yararlanıldığının bir göstergesi. Çünkü hem salon hem de başaltındaki ana kamara geniş alanlara sahip. Güvertede ilk olarak havuzluktaki uzun oturma alanı ile onun önünde büyük bir yemek masası karşılıyor. Havuzluğun öne çıkan yanı hiç şüphesiz iskele ve sancak taraflardaki açılabilir mini balkonlar. Bu alanlar sayesinde denizle temas hiç kesilmiyor bile denebilir. Majesty Yachts’ın açılabilir yan balkonları, ana kamara veya havuzluğa entegre edilmiş şekilde farklı modellerle kullandığını görüyoruz.
Ana güvertede iç yerleşim mahallerine doğru ilerlediğimizde öncelikli olarak salona giriyoruz. Salonun zemininde ahşap kullanımı tercih edilmiş. U şeklinde yerleştirilmiş olan her biri üçer kişilik koltuk ile zemindeki halının rengi krem rengi tonlarında ve bu da ortamı olduğundan daha geniş gösteriyor. Büyük camlarla içeride doğal bir aydınlık da elde edilmiş. Ana salonun devamında iskele ve sancak taraflarda şık görünüme sahip büfeler bulunuyor. Orta alanda ise üstü cam olan 10 kişilik şık bir yemek masası mevcut. Masanın önündeki duvar arka ışıklarla aydınlatılmış. Salonun oradan yatın yaşam alanlarına açılan iki giriş mevcut. Soldaki hol kuzineye ve kaptan köşküne ulaştırıyor. Bu bölümlerde mermer kullanımı ön planda. Yata tam kapasiteli hizmet verme olanağı sunan kuzinesinde dondurucudan mikrodalga fırına kadar her detay düşünülmüş.
Megayatın biri ana olmak üzere 12 konuğa hitap eden toplam altı kamaralı bir yerleşimi mevcut. Yatın ana kamarası bu güvertenin başaltı tarafına konumlandırılmış. İlk bakışta, krem rengi halının bulunduğu zemin ve açık kahverengi duvarların uyumunun yanı sıra yatakta, oturma alanlarında ve masanın üst kısmında tercih edilmiş koyu ahşap dikkat çekiyor. Bu detaylar çift kişilik yatağın başındaki kahverengi aydınlatma ile de tamamlanmış. Kamaranın iskele tarafındaki koltukların yanında hafif dalgalı bir masa bulunurken, sancak taraf daha çok depolama alanlarına ayrılmış. Kamaranın banyosunun zemininde de mermer kullanımı öne çıkıyor. Megayatın, ikisi çift kişilik beş konuk kamarası ise alt güvertenin merkezine konumlandırılmış. Bu kamaralar görece küçük olsalar da, dekorasyonlarında ana kamaradan da izler taşıyorlar. Bu da yatın genelindeki uyumu güçlendiriyor.
“Majesty 100’ün ana güvertesinde hem sancak hem de iskele taraflardaki mevcut balkonlar denizle teması artırıyor”
Majesty 100, gerek mühendisliği gerekse iç ve dış tasarımıyla tamamen markanın bir eseri. Tasarım sürecinin tamamı ve yaşam mahallerinde kullanılan mobilyalar tersanede gerçekleştirilmiş. Kompozit binadan inşa edilen yatın sınıflandırması RINA. Performans konusunda ise, 1900 hp gücündeki MAN V12 motorlarla sağladığı 23 knot’lık sürüş keyfinin muadillerinden farklı olmadığını söylemekte fayda var. Aksine, Majesty 100 yaşam alanlarıyla ferahfeza yapısını korurken performansından da ödün vermemişe benziyor. Markanın süperyat serisinin en küçük modeli olan Majesty 100, konfor açısından serinin amiral gemisi Majesty 155 ile yarışır nitelikte.
Comments are closed