Türk tekne endüstrisinin en önemli markalarından Numarine’in kurucusu Ömer Malaz ile otomobiller, denizcilik ve kişisel hobileri üzerine konuştuk. Malaz, bizi Numarine Tersanesi’nde ağırladı.
Ömer Malaz kimdir?
Denize ve teknelere olan tutkusu çocukluk yıllarına dayanan Ömer Malaz bir zamanlar aile şirketleri Malazlar Kibrit ve Kartonsan’ın ortaklarındandı. Ardından kendi tutkusunun peşinden gitmeye karar verdi ve 2002 yılında Numarine şirketini kurdu. Bugün Tuzla’daki tersanelerinde ürettikleri yatlarla tüm dünyaya ihracat yapıyorlar ve isimleri en prestijli firmalar arasında anılıyor.
Süperyat dünyasının sayılı markaları arasındaki Numarine, yıllardır sektördeki başarısıyla adından söz ettiriyor. Türkiye’nin adının global pazarda duyulmasında önemli katkılarınız var. Fuarlarda her zaman büyük ilgi görüyorsunuz. Nedir bu başarının sırrı sorusunu nasıl yanıtlarsınız?
Dünyanın dört bir yanından müşterimiz var, müşterilerimizin yüzde 80’i yabancı. Fakat Türkiye’nin ekonomisi yüzünden biraz korkmaya başladılar. İkna etmekte biraz zorlanıyoruz. Ülkemizde sıkıntı olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Ciddi ihracat yapıyoruz. Tamamı yerli bir tekne için 55 işçi, bir yıl çalışıyor.
Yat ve tekne üretimi açısından Türkiye’nin halihazırdaki konumuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Çok ciddi bir ihracat kapısı aslında. Bazı parçalar dışında her şey Türkiye’de üretiliyor. 100.000 adam/saat çok ciddi bir süre. Ciddi bir istihdam, katma değer yaratıyoruz. Biraz daha destek almak lazım. Türkiye’den çıkan marka sayısı kısıtlı, Mavi, Beko, onlar gibi olmak isteriz.
Avrupalı müşteri profiliyle Türk müşteri profilini kıyaslarsak ne gibi farklılıklar ya da benzerlikler öne çıkıyor? Türk müşterilerin yerli üretim teknelere bakış açısı nedir?
Bilinirliğimiz çok artmış olsa da tekne ve deniz kültürümüz hala gelişmeye devam ediyor. Yunanistan ile aramızda bile ciddi farklar var. Amatör denizcilik ilerlemeli. Türk müşterilerin bakış açısına gelince, bizi seviyor ve fuarlarda ziyaret ediyorlar .
Peki neler planlıyorsunuz?
İlk başladığımızda 50 tekne yapalım, her yerde olalım diyorduk. Şimdi işi değiştirdik, büyük tekne yapıyoruz, yılda 10 tane yapalım yeter diyoruz. Uzaktan “Numarine mi o? İyi tekne yapar onlar” desinler istiyoruz.
Gündeminizdeki projelerden bahseder misiniz?
Şu anda 37’yi tasarladık. İki tane 32 XP siparişimiz, üç tane de 26 imalatta şu anda. 45 çok beğenildi fakat rakam büyük. 17 milyon Euro’luk bir fiyattan bahsediyoruz. Yeni bir müşteri kitlesiyle tanışıyoruz. Farklı beklentileri olan bir kitle. Brokerlar önemli burada. Marka olarak explorer işinde uzmanlaşıyoruz, genelde herkes onu soruyor. Cannes Fuarı’nda ilgi artıyor her sene. Turquality’yi aldık bu da bize fayda sağlayacak. Teşvikler fayda sağlar. Ama önce ülkenin markalaşması lazım. Bunu tanıtmak lazım.
Sizce yat sektöründe Türkler de İtalyanlar kadar öncü konuma yükselir mi?
Bence uzun vadede Avrupa’da tekne imalatı kalmayacak. Bu kadar iş yoğunluğu olan bir sektörde yüksek maliyetlerle Avrupa’da üretmek çok zor olacak. İşçilik çok zor oralarda.
Peki otomobillere dönecek olursak siz tercihiniz SUV mu coupe mi?
Ara sınıfları daha çok seviyorum, şu anki otomobilim de kompakt SUV.
Daha önce elektrikli bir otomobil kullandınız mı?
Hayır ilk kez kullanıyorum, hiç ön yargılı değildim. Hiçbir yol tutuş kaybının olmamasına şaşırdım. Altyapıların da gelişmesiyle çok daha iyi olacaktır.
Tasarım yönünden nasıl buldunuz I-PACE’i?
İç mekanına bayıldım. Multimedya ekranı harika, sürüş pozisyonunu, direksiyonu beğendim. Dış tasarım da biraz daha kısa olsaymış keşke.
Yılda kaç bin km yol yapıyorsunuz?
Bu otomobil bana ikinci otomobil olur çünkü yılda 40.000 km’lik yol yapıyorum ama eşim için iyi bir seçim olacaktır. Bence 470 km menzil, elektrikli bir araç için oldukça iyi. Ayrıca 4.8 saniyelik 0-100 km/s hızlanma da beni çok şaşırttı. İç mekandaki ekranın dağınık olmaması da güzel. Ön tasarımını çok beğendim, yan tasarım ise biraz daha sade olabilirmiş. Yolda I-PACE’in dinamizmi çok hoşuma gitti, 400 BG güce sahip motor ve yarattığı tork, ayağınızın altında sürekli bir performans hissi yaratıyor. Çokça sürüş eğitimi aldım açıkçası bu performans bende hayranlık uyandırdı.
KISA KISA
Hız mı, sakinlik mi?
Hız.
Macera mı, lüks mü?
Macera.
Egzotik denizler mi, tanıdığınız sular mı?
Tanıdık sular.
Favori tekne rotanız?
Ege.
En şık bulduğunuz restoran?
Bodrum Maçakızı- Fenix İstanbul.
Favori tekne rotanız?
Portovenere, Cinque Terre bölgesi.
Favori restoranınız?
Forte dei Marmi’de Ristorante Lorenzo.
Şimdiye kadarki en büyük maceranız?
Heli-ski yapıyorum, inanılmaz.
Comments are closed