“Bir gün bir yelkenliye binip uzun uzun seyretmek, dünyanın etrafında yelken açarken aralıksız olarak tasarım yapmak istiyorum” diyor Bernardo Zuccon. Ailesinin geleneksel dediği tasarım çizgisini kız kardeşi Martina ile modern algılarla harmanlıyor. Denize olan tutkusu büyük. Tasarımı esnasında çok büyük heyecan duyduğu Sanlorenzo SL102’nin güvertesinde bir araya gelerek hem bu yatı hem de tasarım dünyasını konuştuk.
Yazı: Esra Makara
Fotoğraflar: Bernardo Zuccon ve Sanlorenzo Yachts Arşivleri
Yıllar içerisinde Zuccon ailesi küçük ve büyük ölçekli, tamamıyla kişiye özel pek çok projeye imzasını attı. Bunu yaparken çeşitli malzemeleri, farklı yerleşim seçeneklerini ve uygulamaları bir araya getirerek kendi yaklaşımlarını ortaya koydular. Peki neydi yaklaşımları? Bernardo Zuccon’un tabiriyle “denizle olabildiğine bütünlük”. Bernardo ile Cannes’da Sanlorenzo’nun en yeni modeli SL102’nin güvertesinde bir araya geldik, daha sonra Roma’da ve Monako’da karşılaştık ve her seferinde aynı konu üzerine konuştuk: “İnsan, denizle ne kadar bütünleşik bir hayat yaşayabilir?” Elbette, bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir. Her karşılaşmamızda Bernardo’ya bu sorumu hatırlattım ve üçüncü soruşumdaki cevabı yine değişmedi: “SL102’nin tasarımında tam da bunu ifade etmeye çalışıyorum.” Bu tasarımın onu ne kadar heyecanlandırdığını söylemeliyim. SL102’nin ana güvertesine giriş yapmamızla birlikte hemen anlatmaya başladı: “Massimo Perotti bize gelerek aklındaki yatın nasıl olduğunu söyledi ve bizden de bunu detaylandırmamızı istedi. Başlangıçta projede bensiz çalışmaya başlamışlardı, bu yüzden konseptin bana ait olduğunu söyleyemem. Bu, tamamıyla Sanlorenzo ekibinin bir başarısı.” Öyleyse, tersane neden kendi ekibiyle devam etmemişti de Bernardo Zuccon’a ulaşmıştı. “Sorun neydi ki beni aradılar? Asimetrik bir yat tasarlamak istemişler, fakat bunu nasıl yapabilecekleri sorusunu bir türlü yanıtlayamamışlardı. Her şeyiyle yeni bir yerleşim yapmak gerekiyordu. Bizim bu tür işlerde geçmişe dayalı bir deneyimimiz var. Asimetrik çözümü Sanlorenzo’nun geleneksel stilini de koruyarak geliştirebileceğimize inandılar ve bütün proje bu şekilde başlamış oldu.”
Yunanca kökenli asimetrik kelimesini bu noktada iyice bir düşünmek gerekiyor. Türk Dil Kurumu’nun tabiriyle “bakışımsız, iki yanı arasında bakışım/simetri bulunmayan” anlamına geliyor. Sanlorenzo Yachts ise bu terimi şu şekilde ele alıyor: “Doğa gibi, insan bedeni gibi, bir ev gibi asimetrik.” Bu tanımı biraz daha geliştirerek daha yaşanır alanlardan, denizdeki seyir keyfinden, çok daha kullanışlı iç mekanlardan, içten dışa kolay geçişlerden söz ediyor.
Uzunluğu 31,10 metre, genişliği 7,10 metre olan SL102, dünyada şimdiye dek suya indirilen ilk asimetrik yat olarak nitelendiriliyor. Belki hatırlayacaksınızdır, Sanlorenzo bu projenin duyurusunu ilk kez 2015 yılında gerçekleştirmişti. O zamanlar Zuccon ailesinin isminden değil de, Amerikalı otomobil tasarımcısı ve BMW’nin gurusu Chris Bangle isminden söz ediliyordu. Bu süre zarfında ne oldu, ne bitti bilinmez, fakat gelmek istediğim nokta şu ki, Bernardo Zuccon bugün gerçekten gurur duyduğu bir işi ortaya koymuş. Yazının devamı Boat International Türkiye’nin 8. sayısında…
Comments are closed