Uzun ve soğuk kış günlerini nasıl daha eğlenceli hale getireceğinizi düşündünüz mü? Size biraz yardımcı olmak adına Avrupa’nın en havalı kayak merkezlerini sıraladık. Seçin, beğenin, gidin…
Yazı: Hatice İrem Güneş
Yaz aylarında güneşin ısıttığı mavi sular, kışın gelmesiyle beraber soğumaya başlıyor. Güneşin ardından Asya veya Güney Amerika’ya yapılan uzun uçuşlar size göre değilse yeni yıl kutlamalarının en keyifli destinasyonları sadece birkaç saatlik uçuş mesafesinde olan, dünyaca ünlü kayak merkezleri olabilir. Kış mevsiminin sunduğu ayrıcalıkların keyfini çıkartabileceğiniz birbirinden farklı destinasyonlar sizleri bekliyor.
K i t z b ü h e l , A v u s t u r y a
1893’ten bu yana Hahnenkamm’ın eteklerinde yer alan bu kayak merkezi, 179 kilometrelik slope’lara sahip. Dünyaca ünlü bölgede 54 teleferik aracılığı ile deniz seviyesinin 2.000 metre üzerine çıkabilir ve 2013, 2014 ve 2015’te üç yıl üst üste dünyanın en iyi kayak merkezi seçilen, yılın 180 günü kar garantisi olan bu beyaz cennette kabiliyetlerinizin sınırlarını zorlayabilirsiniz. Kayak merkezi 14 Ekim’de ilk kar yağışını aldı bile. Ancak Kitzbühel’in ilgi çekici
tek özelliği bu değil. Bu yıl onuncu kez düzenlenecek olan Superyacht Design Symposium, 28-30 Ocak tarihleri arasında Avusturya Kitzbühel’de gerçekleşecek ve süperyat endüstrisinden birçok katılımcı tarafından tasarım, konsept ve deneyimler paylaşılacak. Daha önceleri ShowBoats Design Awards olarak bilinen yarışmada Boat International’ın tasarım ve yenilik ödülleri ile yılın genç tasarımcısı ödülleri, genç ve farklı düşünen tasarımcıların cesur fikirlerini sergilediği bir sahne yaratacak.
B a q u e i r a b e r e t , İ s p a n y a
Kayak pistleri kadar partileriyle de oldukça eğlenceli olan Baqueira Beret, Avrupa’da bulacağınız birçok kayak noktasından çok daha iyi kar ortalamalarına sahip. Minimal lift sıralarıyla karşılaşacağınız bu tatil noktası, birçok şık restorana ev sahipliği yaparken küçük tapas dükkanlar da bulmak mümkün. Baqueira Beret üç ana kayak pistine sahip. Orta seviye sporcular için ideal olan güneşli mavi ve kırmızı run’lar ile deneyimli sporcular için olan siyah run’lar, kendini geliştirmek isteyen sporcuları bekliyor.
C o u r c h e v e l 1 8 5 0
Dünyanın en büyük kayak bölgesi olan Les Trois Valées, 1973’den bu yana kış sporları meraklılarının gözde noktalarından biri. Dört vadiden oluşan bölgede 183 kayak lifti bulunuyor. 1946’da kurulan ve bölgedeki en eski ikinci kayak merkezi olan Courchevel, deniz seviyesine göre isimlendirilmiş dört farklı alana yayılmış. Adeta şaşaanın ve sihrin kış evi olan Courchevel 1850, her daim olağanüstü bakımlı pistlere, efektif liflere ve birden fazla dil konuşabilen eğitmenlere sahip. 150 kilometrelik kayak pistine sahip ve 58 lift bulunuyor. Eğer başlangıç seviyesindeyseniz özellikle “ZEN” bölgeleri güvenliğinizi garanti ediyor. Ultra lüks dağ evleri ve Michelin-yıldızlı restoranların bulunduğu bu yerleşke dünyaca tanınmış birçok isme her yıl ev sahipliği yapıyor. Bölgede en çok dikkat çeken aktiviteler arasında aralık ayında gerçekleşecek olan Kadınlar Alp Disiplini Dünya Kupası, şubat veya martta Uluslararası Havai Fişek Festivali ve nisan ayında 3 Valées Enduro yer alıyor.
C o r t i n a , İ t a l y a
Muhtemelen hiçbir yer Cortina gibi olamaz. 1956 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmış olan bu tatil yeri, oldukça tanınmış yarışçı bir kasaba. Ağaç hattının altında ve üstünde slope’lara sahip olan Cortina’da birbirinden bağımsız üç pist bulunuyor. Pist 115 kilometre uzunluğa sahip ve yüzde 95’inde sıcaklık düşük olduğu müddetçe yapay kar yardımıyla oldukça keyifli. Başlangıç seviyesi ve orta seviye snowboard ve kayakçılara ayrılmış 500 metre uzunluğunda eğitim alanı bulunuyor. Deneyimli kayakçılar için Pomedes sektöründe bulunan kısa ama zorlayıcı siyah run’lar bulunuyor. Cortina’nın en iddialı pisti ise Cristallo bölgesinin zirvesinde yer alan Forcella Staunies. Eğer uzun ve kesintisiz kayak yapmak istiyorsanız Cortina’da bulacağınız bolca slope olacaktır. En iyi karı yakalamak için Faloria’yı tercih edebilirsiniz ancak burada da 250 metre gibi kısa run’lar mevcut. Bunun yanında bir moda merkezi olan kent, kayak dışında alışveriş yapan misafirleri de bol bol ağırlıyor. Bu da çok kalabalık dahi olsa uzun sıralarda beklemek zorunda olmadığınız anlamına gelebilir.
L e c h – Z ü r s , A v u s t u r y a
Bir zamanlar Prenses Diana’nın sık sık yolunu düşürdüğü, Ürdün ve Hollanda kraliyet ailelerinin tercih ettiği Lech’in misafirleri kraliyet ailesinden olmasına rağmen hala çiftçilikle uğraşan köy kimliğini kaybetmemiş. Lech kayak pisti, komşu köy Zürs ve Warth-Schröcken ile bağlanınca misafirlerine 180 kilometrelik slope’lar sunuyor. Bu bölgedeki pistler özellikle orta seviye kayakçılar için ideal. Bunlara ek olarak Zürs’ten alacağınız 10 kişilik ana teleferik Flexenbahn ile, altı dakika mesafede yer alan Stuben’deki Alpe Rauz’da, 160 kilometrelik bir başka pisti de kullanmanız mümkün. Lech, birçok Fransız rakibinden daha düşük bir irtifada, 1.450 metrede yer alıyor ancak neredeyse her yıl iki katı kadar kar yağışı alıyor.
M e g è v e , F r a n s a
1920’lerde İsviçre’de yer alan St. Moritz’e rakip olarak inşa edilen bu Fransız tatil yerleşkesi her ne kadar yerini Courchevel’e bıraksa da uzun yıllardır gelmekte olan kemik bir ziyaretçi kitlesine sahip. Bu durumun en güzel yanı ise sabah erken saatlerden öğlene kadar el değmemiş pistte kayak yapabilmeniz. Megève’nin bir diğer güzel yanı ise gün boyu güneş alan kentin Orta Çağ’a özgü, tamamen yayalara ayrılmış merkezi. Kayak pistleri üç bölgeye ayrılıyor. İlk bölge Rochebrune’e, şehir merkezine yakın noktalardan binebileceğiniz ve kentin güney ucuna doğru konuşlanmış lift’le ulaşılıyor. İkinci bölgeye kentin biraz daha dışında kalan lift’lerle ulaşılıyor. Birinci ve ikinci bölge arasında teleferik aracılığı ile ulaşım sağlanabiliyor. Üçüncü bölge için ise araca ihtiyaç var. Otomobil ya da ücretsiz fayton! Başlangıç seviyesindeki sporcular için ayrılmış 500 metre uzunluğa sahip bir alanı bulunuyor. Yakın bölgelerde bu seviye için özellikle ayrılmış olmasa da birkaç parkur daha bulmak mümkün. Orta seviye kayakçılar için ise neredeyse tüm bölge uygun diyebiliriz. Rochebrune ve Le Jaillet özellikle hız arayanlar için mükemmel ama bu iki sektör dışında bulabileceğiniz birçok ilgi çekici parkur da keşfedilmeyi bekliyor. Megève, deneyimli kayakçılar için adeta biçilmiş kaftan. Kırmızı ve siyah pistler genellikle oldukça sakin. Özellikle bu pistlerde taze kar için rekabet oldukça düşük. En zorlayıcı parkurlar ise Mont Joly ve Mont Joux’da bulunuyor. Bu iki noktada yer alan siyah run’lar ve tepenin arkasında kalan parkur dışı alanlar, deneyimli kayakçılar için gerçek deneyimler sunuyor.
K l o s t e r s , İ s v i ç r e
Kraliyet ailesi tarafından sevilen bir başka lokasyon daha: Klosters. İsviçre’de yer alan bu kayak bölgesi özellikle Prens Charles’ın favorisi. Hollywood yıldızlarının da gözdesi olan Klosters, uzun yıllardır kayakseverlerin uğrak noktalarından biri. Yerleşim çoğunlukla kentin tren istasyonunun etrafında gelişmiş. Aslında çiftçi bir köy olan yerleşke yıllar içinde gelişse de geleneksel kimliğini kaybetmemiş. Sporcuların buraya asıl gelme sebebi ise 300 kilometreyi bulan pistleri. Bu uzun ve keyifli pistler Klosters’ın komşusu Davos ile bağlantılı. Eğer Davos gibi kalabalık yerlerden kaçıyor ancak yine de çok uzak kalamıyorsanız, Klosters tam size göre. Alpler’in rahatlatıcı atmosferinde, uzun ve orta zorlukta pistler, birçok pist dışı alanda kayma imkanı, sizleri bekliyor.
Comments are closed