Yılların balıkçısı filosuna bir megayat eklemek isterse ne olur? 55 metrelik Heesen ve iç mekanları işte tam da böyle doğdu. Marilyn Mower’ın kaleminden
Brooks Smith bir turnuva balıkçısı. Bu spora öylesine tutkuyla bağlı ki, Atlantik ve Pasifik okyanuslarında balıkçılık yapmaya devam ediyor. Kişiye özel hazırlanan tekneleri -ki hepsinin adı Uno Mas- en büyük balıkçılık turnuvalarının lider tablosunda hep üst sıralara yükseliyor. Smith’in spor-balıkçı tekneleri için etkili görüşleri mevcut: soğuk kalıp ahşaptan yapılmış olmalı ve asla çok büyük olmamalılar. 21 metre boyundaki bir teknenin çok büyük bir balığı avlamaya yetecek kadar çevik olduğuna inanıyor. Fakat mesele bu boydaki bir spor-balıkçı teknesinin konaklama anlamında yetersiz kalabileceği. Hal böyle olunca Smith ve eşi Maria turnuva zamanlarında limanlardaki otel veya villalarda konaklamayı tercih etmişler.
“2012’de çözümü yaşayabileceğimiz büyüklükte bir ana yat sahibi olmakta buldum. Öyle bir yat ki gerektiğinde balıkçı teknelerime de yakıt takviyesi yapabilmeliydi” diyor Smith. “Var olan ticari tipteki yatlara şöyle bir baktım ama kendimi sonradan dönüştürülmüş bir teknede hayal edemedim.”
Ana gemisi Viva Mas, 41.000 litrenin üzerinde yakıt alabilen 2008 Broward model, 37,80 metrelik bir yattı. O bir yakıt istasyonu gibi görev aldı, fakat Smith zamanla Broward’ının erişemeyeceği yerlerde de “dünya turu yapmanın hayalini kurmaya” başladı.
Deplasmanı 500GT altında kalan büyükçe bir yat bulma hedefiyle 2016 Fort Lauderdale Boat Show’un yolunu tuttu. Heesen’in Kuzey Amerika, Meksika ve Karayip bölgelerindeki satış direktör Thom Conboy, tüm bu çabaya rağmen Smith’in kendini iki defa Galactica Super Nova’da (70 metrelik, 1130GT bir Heesen yatı) bulduğunu söylüyor.
Uzun lafın kısası, 500GT altında 47 metrelik bir Heesen aradıktan sonra Smith, Aralık 2016’da daha fazla dış alanlara ve inşası esnasında yerleştirilen daha büyük bir tanka sahip 55 metre boyunda, çelik yapımı, hızlı bir deplasman yat için sözleşme imzaladı.
Yatını kişiselleştirmeye çalıştığı aylar süren toplantılar esnasında Smith, megayatındaki bazı detayların uyumsuz olduğunu gördü. “Bazı tekneler sevimli olsa da benim işimi görecek türde değiller” diye bu durumu kendisi açıklıyor. Neyse ki Smith kendi payını satıp yapımı henüz başlanan bir sonraki 55 metrelik Heesen’e geçiş yapabilmiş. Bu yeni alımla birlikte kendi yatını dilediğinde düzenlemeye başlamış. “Bu projeye hemen başlayarak iç mekanlarda değişiklikler gerçekleştirdim. Şu an elimde var olan üç özel spor balıkçısı tekneyi kendim tasarladım: 23 metre Willis ve 18 ve 20 metre Baylis yatlar. Bütün bu süreçten keyif alıyorum.”
Francesco Paszkowski imzalı iç mekanlarıyla hazır prohe olan Antares’in orijinal planında ana güvertenin baş tarafına martı kanatlı kapılarla ulaşılabilen iki büyük tender için bir garaj düşünülmüş. Smith kendi yatını çoğunlukla spor balıkçısı teknesi için kullanacağından, büyük tender onun için bir ihtiyaç niteliği taşımıyor. Onun isteği ise daha büyük bir ana kamara olması yönündeymiş.
Heesen’ın tasarım ve geliştirme genel müdür Peter van der Zanden’e göre onun bu talebi ofiste bir telaşa neden olmuş. Temel yapıyı hiç bozmadan güvertede tender’lar, onun altına su oyuncakları için bir depolama alanı oluşturarak kamarayı başa almış ve her iki tarafına da dikey pencereler yerleştirmişler. Ortaya çıkan ana kamara içerisinde ekstra bir giysi odası ve giysi dolabı, ayrıca sancak tarafta neredeyse tam boy olan camın altında iki sandalye ve bir masa için yeterli mekan, iskelede bir divan ve komodin alan 80 metrekarelik bir yaşam alanı. Battal boy atak merkeze, modern kanopi etkisi yaratan tavanın altına yerleştirilmiş. Camlar boyunca uzanan koyu ışıltılı ahşapla zıt bir duruş sergiliyor.
Ana kamaranın gövde hacminden yararlanılarak yerleştirilen banyosu cilalanmış paslanmaz çelik, cam, koyu yüksek ışıltılı ahşap ve iki farklı taş yüzeyin birbirine benzer renk paletiyle çağdaş bir çizgi yakalamış. Florida-Boca Raton’da yerleşik olan BE Design’dan Elmar Benavente şöyle anlatıyor: “Taşlar tersane tarafından zaten seçilmiş ve sipariş edilmişti. Tek gereken kesip tasarımdaki vurguyu artırmak için doğru kullanımını sağlamaktı.”
Project Antares’in de olabileceği gibi Vida, Benavente’nin ilk yatı olsa da onun yat sahibi ile daha önce bina ve rezidanslarda çalıştığını ve zevklerinden haberdar olduğunu söylemekte yarar var. “Bir cumartesi ofiste otururken Brooks beni arayarak inşa etmekte olduğu bir teknenin tasarım toplantısında olduğunu söyledi” diyor Benavente. “Bir parça malzeme, ahşap ve halı numunesi toparlayarak çabuk oraya gitmemi istedi. Vardığımda bütün bu insanlar bir masanın etrafında toplanmış oturuyorlardı. Beraberimde götürdüklerimi kutudan çıkarırken ‘Nihayet ne istediğimi anlayan biri’ dedi. Benim yat sektörüne tanıştırılmam tam da bu şekilde gerçekleşti.”
“Çağdaş olanı severim, ama beyaz, minimal çizgide olmalı” diyor Smith “Colorado tarzı modernliğe” olan merakını anlatırken. Paszkowski ve Margherita Casprini tarafından yaratılan iç motifleri dönüştürmekle meşgulken, BE Design’ın görevi orijinal paketteki detay ve yüzeylerin renk donunu biraz açarak sıcak bir atmosfer oluşturmaktı.
Smith tik yüzeyleri değiştirmek istediğinde, Benaverte ilgi yaratmak için ışıltılı ve saten detayları bir araya getirerek renk tonu derinlik katan meşe ağacını önerdi. Tasarımda imza niteliği taşıyan ayrıntılardan biri yüksek ışıltılı ahşaptan olan; ayna, kumaş veya cilalı ahşap gibi diğer yüzeyerin üzerine dikey olarak yerleştirilen çizgiler oldu. Işıltılı etkisi ilgi çektiği kadar dekorasyona hareket de kazandırıyor. Ana salon gibi çizgilerin duvarlardan tavana ve diğer tarafa uzandığı geniş açık alanlardaki ayrımı vurgulamak için kullanılabilir. Benzer tema zemin ve mobilyalar boyunca kullanılan motiflerle uyumlu deri kaplı storlar söz konusu olduğunda da tekrar edilmiş.
Megayatın iç mekanlarının oluşturulması sırasında yat sahibinin iç mekan proje müdürü olarak hizmet veren Timmo Elliott, bunu şovu noktalandıran bir detay olarak nitelendiriyor. Havalandırma ve motor dairesine giden bir merdivenle daraltılan salon girişiyle birlikte, Benavente bu alanı bol miktarda desene sahip, arkası aydınatmalı oniks kullanarak yay tutucularla desteklenen bir bölmedeki şarap şişelerini sergilemeyi tercih etmiş. Sergilenen ürünlerin soğutulmuş olmadığını düşünürsek, yıllanmış Don Perignon’un duvarda muhafaza edilmeyeceğini söyleyebilirsiniz. Ancak yine de etkisi bir girişte olması gerektiği gibi eğlenceli ve sıcak. Bu giriş bir salona açılıyor. Yatın belki de en resmi yaşam alanı olan bu salonda yumuşak kadife kordonlu modern mobilyalar kullanılmış.
Süperyat geçmişi 87 metrelik Lürssen Ace ve 100,80 metrelik Kusch Yachts I Dynasty’yi içeren Elliott, anlık aldığı pek çok kararla Benavente’nin tasarımındaki ticari sertifika etkisini kontrol altına almada yardımcı ldu. Ayrıca mürettebat açısından baktığıızda, yatı işlevselliğini de geliştirdi. Yıkama ve kurutma makinelerinin sayısını artırdı, doğal yöntemli giysi kurutmak için alan açtı ve çamaşır bölümün mürettebatın kalabalığından ayırdı.
Alt güvertenin yerleşimi dört adet çift kişilik kamara ve tam hacimli bir VIP kamara içeriyor. Konforlu olarak nitelendirebildiğimiz güvertenin tasarımı ve renk tonları ana güvertedeki gibi. İki adet tek kişilik yatak bulunan kamaralar çift kişilik olarak hemen dönüştürülebiliyor. Servis kolaylığı olsun diye, mürettebat alanına konuk koridoruyla bağlantılı gizli bir yol eklenmiş.
Ara güvertede ise üst salon ve açık yemek alanı mevcut. Yat sahibinin ve konuklarının öncelikli sosyalleşme alanı burası. Bu güvertedeki servis alanı diğerlerinde olduğundan daha büyük. Bir servis asansörü aşağıdaki kuzineye kadar bağlıyken, 75 inçlik bir televizyon ve arkası aydınlatmalı büyük oniks wet bar tamamen yat sahibinin zevklerine hitap ediyor. Balıkçılık tutkusuyla uyumlu olarak yat sahibi ABD’nin öncü balıkçı sandalyesi üreticilerinden Release Marine tarafından yapılan üç büyük dış mekan masasını dekorasyona eklemiş.
Ana geminin istek listesinde eksik olan tek şey Maria’nın yüzme havuzu ve şelalesi. Bu noktada büyük bir havuz ve onunla bağlantılı tank yerleştirilemediğinden, Heesen çözümü normalden büyük olan bir spa havuzu güneşlenme güvertesine yerleştirmekte ve onu bir şelale özelliğiyle çevrelemekte bulmuş. Yer değiştirilebilir sandalyeler ve güneşlenme minderleriyle wet bar sayesinde bu güvertenin kıç tarafı bir parti alanına dönüştürülebilir. RGB bilgisayar kontrollü aydınlatma sistemiyle istenen renk skalasını yakalamak da mümkün.
Aslında güneşlenme güvertesi buraya verilen yanlış bir ad, zira spa havuzunun büyük bir kısmı hardtop’ın altında kalıyor. Heesen, ana kamaranın tavan yüksekliğini korumak için bütün bir hartop’ın yapısını değiştirmiş. Bu tasarım özelliği Heesen’in serideki yeni modellerde de uygulamayı düşündüğü bir özellik. Bu şekilde üst salon tam hacmine kavuşurken, tender garajlarıyla birlikte hacim hesaplamasına 20GT daha eklenecek.
Tabii ki Vida her zaman bir ana gemi olarak kalmayacak. Konuklarla yapılan seyirlerde beach club’ın yerine düşülen geniş spor alanıyla hizmet veriyor. Ayrı banyosu, dinlenme alanı, dalış ekipmanı ve geniş yüzme platformuna açılan kapısıyla hemen hemen aynı işlevi görüyor. Vida, başarılı ve hızlı bir şekilde tamamlanan semi-custom bir yattan çok daha fazlası. Heesen’in Tier III uyumlu ilk yatı. Bütün bir paket MTU tarafından tasarlanmış olup, azot oksit emisyonunu azaltmak için Hug egzoz sistemini kullanıyor. Vida’nın hayat anlamına gelen ismi de böylece yerini buluyor.
Fotoğraflar: Dick Holthuis
Comments are closed