Boat International’ın Blue Marine Foundation ile yaptığı partnerlik ve Fishmongers’ Company iş birliğiyle düzenlenen yıllık Okyanus Ödülleri sayesinde, geçtiğimiz altı yılda denizlerimizi korumak adına çok sayıda olağanüstü kişisel ve kolektif çabayı tanıma ve ödüllendirme ayrıcalığına sahip olduk. Bu ödüllerde birçok yerel kahraman, tanınmış bilim adamları ve öncü, yenilikçi isimler öne çıktı. Pandemiye rağmen bu yıl da istisna olmadı. Yeni alanlarda çalışmaların çok fazla büyümesiyle birlikte iki ekstra sunmaktan gurur duyuyoruz: Dikkate değer bir vizyon ortaya koyan genç yenilikçiler ve yat dünyasında gezegenimizi korumak için her zaman daha ileriye gidenler. Claire Wrathall bu yılın hak eden kazananlarını açıkladı
Yerel Kahraman Ödülü
Bu ödül, kendi yerel toplulukları içinde deniz çevresiyle ilgili en olumlu etkiyi ortaya koyan kişiye
(köken/ topluluk temelli/yerel) veya gruba verilir
Naomi Longa ve Dr Andy Lewis, Coral Fondation
Kadınlara dalışı öğretmek adına Sea Women of Melanesia programı için
Naomi Longa, Papua Yeni Gine’deki Yeni Britanya adasında doğdu. Bismarck Denizi’nde yüzerek ve Kimbe Körfezi’nin mercan resiflerini keşfederek büyüdü. Onu ilk olarak Papua Yeni Gine Üniversitesi’nde biyoloji okumaya, sonrasında PADI Açık Su Dalış sertifikasını tamamlamaya ve Papua Yeni Gine’nin ilk kadın dalış eğitmeni olmaya iten bir büyülenmenin başlangıcıydı.
Şu anda Longa, 2012’de Dr Andy Lewis tarafından kurulan Coral Sea Foundation’ı yürüten ekipten birisi. Tam olarak deniz çevresinde dalmanın ve onu korumanın ne olduğunu herkesten daha iyi biliyor.
Bu yüzden müdürü olduğu Sea Women of Melanesia’da önemli görevler üstleniyor. Kadınlara şnorkelle yüzmeyi ve tüplü dalış yapmayı öğretmenin yanı sıra GPS donanımlı su altı dijital kameraları kullanmak, mercanları fotoğraflamak, durumunu tespit etmek ve korumakla ilgili eğitimler veriyor. Okyanusya’nın bir alt bölgesi olan Melanezya, batıda Yeni Gine’den doğuda Tonga’ya kadar uzanıyor. Dünyadaki mercan türlerinin yüzde 75’ine ve 2,200 resif balığı türüne ev sahipliği yapıyor. Sea Women of Melanesia programı, kadınların yaşadıkları resifler ve adalar çevresinde deniz koruma alanlarının oluşturulması ve izlenmesinde aktif rol almalarını hedefliyor. (Çeşitli Birleşmiş Milletler araştırması, gelişmekte olan ülkelerde kızları ve kadınları eğitmenin sadece çevrenin iyileştirilmesine değil, aynı zamanda daha iyi sağlık ve daha az aile içi şiddete de katkı sağladığını gösteriyor.)
Longa, “Melanezyalı kadınlar, denizlerin korunması konusunda bizim güçlü savunucularımızdır” diye anlatıyor. “Verdiğimiz eğitim ve antrenmanlarla, denizin korunması için gerekli toplum desteğini teşvik etmek adına daha donanımlı hale geliyorlar.” Bugüne kadar programda Papua Yeni Gine ve Solomon Adaları’nda 30 civarında kadını eğitti. Ayrıca 15 deniz rezervinin oluşturulmasına ve yönetimine doğrudan katkıda bulundu. Yerel olarak işe alınan öğrencilerden oluşan yedi resif araştırma ekibine de fon sağlıyor. Bununla birlikte pandemi sırasında kadınlar teknelerini yerel topluluklara tıbbi malzeme sağlamak için de kullandılar. Ama sonuç olarak onların işi tamamen mercanlarla ilgili. Longa, “Daha fazla eğitim vermeyi ve daha fazla resifi kurtarmayı dört gözle bekliyoruz” diyor.
Finalist; PAK TONO
Balıkçı
Endonezya’nın Batı Kalimantan eyaletinde dugongları koruma çabaları için
Okyanuslarda trol ile avlanmanın sonucunda deniz yosunlarında kayıp yaşanması, dünyanın tek vejetaryen deniz memelisi olan dugongların büyük bir tehlike altında kalmasına yol açıyor (günde 40 kilogram kadar deniz yosunu tüketmeleri onların son derece iştahlı olduğunu da gösteriyor.) 300 kilograma çıkabilen ve 2,50 metreye varabilen boyutlarına karşın, ağlara dolanabiliyorlar ve fark edildiklerinde genellikle ölmüş oluyorlar. Etleri için de bir pazar olması sebebiyle onları kurtarmak adına çok az teşvik Gözlemciler, nadir görülen beyaz gagalı yunusu gözlemlemeye devam ediyor bulunuyor. Her yıl ağlara takılarak 10-20 arasında dugong yaşamını yitiriyor.
Batı Kalimantan’daki Cempedak ve Bawal adalarının çevresindeki sularda balık tutan Pak Tono, dugongları korumak adına yerel bir ekoturizm girişimi olan WeBe Adventure ve Yayasan International Animal Rescue Indonesia ile iş birliği yapıyor. Beslendikleri yerleri belirliyor ve onların teknelerden kaçınması için devriye geziyor. Ayrıca sürdürülebilir balıkçılık için eski ağları atmak yerine onları geri getiriyor.
Finalist; MARINElife takımı ve gönüllüler
South West Dolphin Projesi’ni başlattıkları için
İngiltere merkezli araştırma, eğitim ve koruma yardım kuruluşu MARINElife’ın araştırma direktörü Tom Brereton, “4 Ağustos 2007’de deniz kuşları ve yunusları araştırmak için The Tamesis adlı olta balıkçılığı için kullanılan bir tekneye bindim” diye anlatmaya başlıyor. “Üç yunus gördüğümüzde Lyme Körfezi’nin [Dorset’te] ortasındaydık. Onların şişe burunlu olacaklarını düşünmüştüm.” Fakat şaşırtıcı bir şekilde, onlar bu kadar güneyde hiç görülmemiş nadir beyaz gagalı yunuslardı. Yunus sürüsü bir hafta sonra tekrar görüldü ve o zamandan beri her yıl geri döndüler.
MARINElife, onları korumak adına burayı deniz koruma bölgesi belirleme kampanyasının bir parçası olarak, South West Dolphin Projesi’ni başlattı. Bu sayede halkı bu manzarayı fotoğraflamaya davet eden bir bilim araştırması oluşturuldu. Bugüne kadar, tahmini 140 yunustan oluşan popülasyondan 62 ayrı beyaz gagalı yunus tespit edildi. 40’tan fazla tekne katılım gösterdi. Brereton’ın da dediği gibi: “Yunusları görüp fotoğraflayan herkesi çektiklerini bize göndermeye çağırıyoruz. Sadece bir fotoğraf dahi birçok hayati bilgi sağlayabilir.”
Bilim ödülü
Bu ödül, yıl içerisinde direkt olarak okyanusa fayda sağlayan hakemli bir yayına veya çalışmaya özgün bir bilimsel katkı yapan kişi ya da araştırma ekibine verilir
Dr Lauren Biermann, kıyı sularında yüzen plastikleri tespit etmek için bir yöntem geliştiren ekibin başında bulunuyor
Dr Lauren Biermann, Plymouth Deniz Laboratuvarı
Uydu verilerini kullanarak, uzaydan yüzen plastik çöp parçalarını bulduğu için
Okyanustaki plastik kirliliği ortadan kaldırmak için öncelikle onları bulmanız gerek. Dr Lauren Biermann ve Plymouth Deniz Laboratuvarı’ndaki ekibi, kıyı sularındaki plastik kirliliği konsantrasyonlarını belirlemek için optik uydu verilerinin kullanılmasına öncülük etti. İlk olarak, Avrupa Uzay Ajansı’nın her 2-5 gün arasında yüksek çözünürlüklü görüntüler çeken Sentinel-2 uydularından gelen verilere ihtiyaçları vardı. Dr Lauren Biermann, uyduların olan biteni insan gözünden çok daha farklı gördüğünü ifade ederek, “Görünür mesafeden kısa dalga kızılötesine kadar tüm yolu kullanıyor. Farklı ışık dalga boyu bantlarını kullanarak enkaz endeksimizin geliştirilmesini sağlıyor” diye açıklıyor.
Plastik atıkları doğal kaynak yığınlarından ayırt etmek için özel bir kitaplık geliştirdiler. Dr Lauren Biermann, bu sayede “Deniz köpüğü, deniz yosunu, alg ve dalgaların karaya attığı odun gibi suda yüzen şeylerin Sentinel-2’nin gözlerine göre nasıl göründüklerini tespit ettiklerini” ifade ediyor. Böylece farklı atık türlerinin spektral şekillerini oluşturdular. Plastic Litter Project tarafından paylaşılan bilgiler sayesinde yüzen plastiklerin imzasını ortaya koydular.
Finalist; DR WILLIAM (WAI LUNG) CHEUNG
Britanya Kolumbiyası Üniversitesi
“Deniz ısı dalgalarının, iklim değişikliğinin etkilerini şiddetlendirmesiyle kuzeydoğu Pasifik’teki balıkçılığı etkilediğini” anlatan makalesi için
Britanya Kolumbiyası Üniversitesi Okyanuslar ve Balıkçılık Enstitüsü’nde profesör ve Değişen Okyanus Araştırma Birimi yöneticisi olan Dr William Cheung, 2020’de yazdığı makalede, denizdeki sıcak hava dalgası ve iklim değişikliğinin kuzeydoğu Pasifik balıkçılığı üzerindeki tahminlerini kaleme almıştı. Burada, “2013’te Alaska kıyılarında büyük bir deniz sıcak dalgası ortaya çıktı ve ardından güneye Aşağı Kaliforniya’ya doğru genişledi” demişti.
Genel olarak Blob diye bilinen sıcak hava dalgası iki yıldan fazla sürdü. Deniz yüzeyinde sıcaklıkları 6°C’nin üzerinde artırarak Kaliforniya Akıntısı’ndan Alaska Körfezi’ne ve Bering Denizi’ne kadar olan ekosistemleri etkiledi. Blob, Pasifik morina balıklarının yumurtalarından çıkmayı başaramamasından dolayı sayılarında ciddi bir düşüş yaşanması dahil olmak üzere balıkçılık üzerinde büyük etkilere yol açtı. Ayrıca göç eden kızıl somonları, Yukon Nehri ve kollarında ısı değişimine yenik düşmeleriyle yumurtlama alanlarına ulaşamadan ciddi oranda azaldı.
Cheung’in çalışması, önceki değerlendirmelerin odaklandığı uzun vadeli okyanus ısınmasının, özellikle morina ve somon gibi yiyeceklere bağımlı olanlar olmak üzere kuzeydoğu Pasifik’teki birçok balık popülasyonunun bolluğunu önemli ölçüde azaltacağını ve dağılımını değiştireceğini tahmin ediyor. Ancak, onun çalışması şimdi Blob benzeri deniz ısı dalgalarının kombinasyonunun bu etkilerinin 2050 yılına kadar ikiye katlanacağını da gösteriyor.
Diğer bir ifadeyle kuzeydoğu Pasifik’in ısınması korktuğumuzdan daha kötü etkiler bırakacak. Hem de tehditleri balıkçılıktan daha fazlasını etkileyecek. Cheung da bunun altını çiziyor: “Birçok balık stokunun biyokütlesindeki azalmalar ve şu anda yaşadıkları yerin dağılımındaki değişiklikler gibi çeşitli etkilere yol açacak. Sadece insanları değil, aynı zamanda yaşamı balıklara bağlı deniz kuşları gibi diğer deniz yaşamını da etkileyecek.”
Yazının devamı Boat International Türkiye ağustos sayısında.
Keyifli okumalar!
Comments are closed